Amaç Üst üreter taşlarının tedavisinde beden dışı şok dalga (ESWL) ve semirijid üreterorenoskopi (URS) uygulamalarının etkinliğini ve başarı üzerine etkili olabilecek faktörleri değerlendirmek. Gereç ve Yöntemler Üst üreter taşı tanısı ile tedavi edilen 233 hastanın verileri retrospektif olarak değerlendirildi. ESWL uygulanan hastalar Grup 1, semirijid URS yapılan hastalar ise Grup 2 olarak ayrıldı. Tüm hastalar kontrastsız abdominal bilgisayarlı tomografi ile değerlendirildi. Hastaların yaş ve cinsiyetleri, vücut kitle indeksi, taş boyutu, ortalama taş dansitesi, cilt-taş mesafesi gibi faktörler kayıt edilerek tedavi başarısı üzerine etkileri değerlendirildi. Bulgular Hastaların yaş ortalaması 47,40 yıl idi. Ortalama taş boyutu 119,70 mm3 idi ve ortalama taş dansitesi 690,50 Hounsfield Ünitesi idi. Grup 1' de %55,20 taşsızlık tespit edildi. Grup 2' de ise bu oran %74,07 idi. Kadın cinsiyet, taş boyutu ve cilt taş mesafesi ESWL başarısı için prediktif faktörlerdi. Semirijid URS için herhangi bir prediktif faktör tespit edilmedi. Taş cilt mesafesi 10 cm' den uzun olanların kısa olanlara göre başarısız olma riski 13 kat daha fazlaydı (p<0,001). URS yapılan grupta ise herhangi bir parametrenin istatistiksel olarak başarıyı etkilemediği görülmüştür. Sonuç Bu çalışma, üst üreter taşı olan hastalarda semirijid URS'nin ESWL'ye kıyasla daha yüksek taşsızlık oranına sahip olduğunu göstermiştir. Semirijid URS daha fazla hastanede kalma süresi ve daha fazla cerrahi enstrüman gerektirmektedir. ESWL uygulanan hastalarda ise ikincil tedavi ihtiyacı daha fazladır.