“…Az sayıdaki beşeri coğrafyacının ilgi gösterdiği yaşlanmanın coğrafyalarına ilişkin bu güne kadar yapılan çalışmalar, yaşlı nüfusun mekânsal dağılımını (Avcı, 2014;Emiroğlu, 1988;Özgür, 2010;Şenol ve Saraçoğlu, 2012, Yakar, 2014ve 2017; nüfusun yaş yapısını (Kurt, 2005;Özgür, 1999;Ünal, 2013;Yakar, 2012;Yılmaz, 2016); yaşlı göçünü/hareketliliğini (Südaş, 2005(Südaş, , 2012Şenol, 2016;Ünal, 2015); süreç, sorun ve araştırma alanı olarak yaşlanmayı (Avcı, 2016;Özgür, 2010ve 2018Yakar, 2018) ele almıştır. Yakın zamanda yapılan bir araştırmaya göre, Türkiye'de sosyal bilimler alanında son altı yılda gerçekleştirilen yaşlanma ve yaşlılık çalışmalarının sayısı 231'dir (Arun, 2018b) ki bu rakam, coğrafyacıların ürettiklerinin 10 katına karşılık gelmektedir. Gerontolog Arun tarafından yapılan bir çalışmada, yaşlanma araştırmalarının Türkiye'nin sosyo-politik ve akademik gündemine yeteri kadar giremediğine, kendi ajandasını oluşturamadığına ve oysa demografik dönüşüm sürecinde, yaşlanma ve yaşlılık meselesinin, Türkiye için risklerinin ve fırsatlarının tartışılmasının çok önemli olduğuna işaret edilmektedir (Arun, 2018b: 42-43).…”