Topuk ağrısı

Aşansu, Mustafa Akif

doi:10.14292/totbid.dergisi.2013.53

Cited by 4 publications

(5 citation statements)

References 39 publications

(42 reference statements)

Supporting

Mentioning

Contrasting

Unclassified

Order By: Relevance

“…[3] Decreased ankle dorsiflexion, increased body mass index and prolonged standing time are among the risk factors. [4] Clinical diagnosis is based on anamnesis and physical examination. Typical pain presents as the pain starts after inactivity, especially in the first steps in the morning or after long-term rest, is alleviated by activity, but towards the end of the day, the pain increased concerning the load on the heel, in the form of deep heel pain.…”

mentioning

confidence: 99%

See 1 more Smart Citation

Evaluation of balance and fall risk in patients with plantar fasciitis syndrome

Ağırman¹

2018

Sisli Etfal

View full text Add to dashboard Cite

P lantar fasciitis (PFs) is one of the most common causes of plantar heel pain. [1] PFs is also named as painful heel syndrome, heel spur syndrome, runner heel, subcalcaneal pain, calcaneodine, plantar fasciosis and calcaneal periostitis. With the presence of triggering factors, repetitive movements, such as walking and running, may result in micro-tears in the plantar fascia. In biopsy samples of affected tissue, degenerative changes in the fascia can be seen with or without fibroblastic proliferation and chronic inflammation. [2] Although PFs is more common in physically active people, such as runners and military personnel, it is especially com-mon in women between the ages of 40-60. [3] Decreased ankle dorsiflexion, increased body mass index and prolonged standing time are among the risk factors. [4] Clinical diagnosis is based on anamnesis and physical examination. Typical pain presents as the pain starts after inactivity, especially in the first steps in the morning or after long-term rest, is alleviated by activity, but towards the end of the day, the pain increased concerning the load on the heel, in the form of deep heel pain. Diagnostic imaging is generally not needed for the initial evaluation and treatment but may be useful for differential diagnosis. Direct ra-Objectives: In this study, we aimed to investigate plantar fasciitis syndrome on balance and the risks of the falls. Methods: Fifty patients with clinical diagnosed plantar fasciitis participated in this study. Patients were evaluated using the visual analog scale (VAS) for pain. Balance and fall risk were measured with the biodex balance system. Postural stability and fall risk were measured with total score (TS), antero-posterior (AP) and mediolateral (ML) as statically and dynamically at 2. and 8. degrees. Nineteen healthy volunteers with no active complaints and no previous plantar fasciitis/calcaneal spur were included in this study as a control group. Results: The mean VAS value in the patient group was 6.65±1.84. There was no statistical difference between the mean age and body mass index of patients and control groups. A statistically significant difference was found between the group in TS2 (p=0.005), TS8 (p=0.009), AP2 (p=0.006), AP8 (p=0.018), DR2 (p=0.01) and DR8 (p=0.002) in favor of the control group. There was no statistical difference between the groups in the static and dynamic mediolateral balance evaluations. Conclusion:The findings demonstrated that postural balance, especially in the antero-posterior plane, was impaired in patients with plantar fasciitis syndrome and increased risk of falls.

show abstract

mentioning

confidence: 99%

“…90-95% of the patients have a decrease in their complaints within 12-18 months. [4,5] The ability of the body to maintain the center of gravity with minimal oscillations on the support base is called equilibrium. [6] To achieve balance, sensory information must be present; the information must be combined in the brain, and adequate motor response must occur.…”

mentioning

confidence: 99%

Evaluation of balance and fall risk in patients with plantar fasciitis syndrome

Ağırman¹

2018

Sisli Etfal

View full text Add to dashboard Cite

show abstract

“…Topuk ağrısı, ağrının lokalizasyonuna göre plantar, medial, lateral ve posterior olarak sınıflandırılabilir (2). Topuk dikeni, kronik plantar topuk ağrısına neden olan klinik bir tablodur (3). Genellikle 40-50 yaş arasında kadınlarda görülmektedir (4).…”

Section: Introductionunclassified

Topuk dikeni tedavisinde ekstrakorporeal şok dalga tedavisinin etkinliği

Cüzdan¹,

Evcik²,

Ay³

2021

GenelTipDer

View full text Add to dashboard Cite

Amaç: Topuk dikeni klinikte sıkça karşılaşılan, kronik plantar topuk ağrısına neden olan klinik bir tablodur. Hastalara uygulanan kortikosteroid enjeksiyonu, steroid olmayan antiinflamatuvar ilaçlar ve çeşitli fizik tedavi modaliteleri gibi seçeneklerin yanında, Ekstrakorporeal Şok Dalga Tedavisi (Extracorporeal Shock Wave Therapy -ESWT) cerrahi olmayan yöntemler arasında yerini almıştır. Bu prospektif kontrollü çalışmanın amacı klinik ve radyolojik olarak topuk dikeni tanısı alan hastalarda ESWT tedavisinin etkinliğini araştırmaktır.Gereç-Yöntem: Çalışmaya klinik ve radyolojik olarak topuk dikeni tanısı konan 49 hasta alındı. Hastalar randomize olarak iki gruba ayrıldı. Grup 1 (n=25) silikon tabanlık kullandı ve dört gün aralıkla 3 seans boyunca 8 Hz frekans ile her seans 1000 atım olacak şekilde ESWT tedavisi aldı. Grup 2 (n=24) ise kontrol grubu olarak kabul edildi ve sadece silikon tabanlık kullandı. Ağrı şiddeti gece ağrısı, sabah ilk basma sırasındaki ağrı, hareket ile ağrı, istirahat ağrısı, engebeli zeminde ağrı ve gün sonunda ağrı olmak üzere Görsel Analog Skala (GAS) ile ve ayak aktiviteleri ile ilgili fonksiyonel düzey ise Ayak ve Ayak Bileği Sonuç Skoru (Foot and Ankle Outcome Score -FAOS) indeksi ile değerlendirildi. Ölçümler hastalar tedaviye alınmadan önce ve 4 haftalık izlem sonrasında yapıldı.Bulgular: Tedavi sonrasında her iki grupta tüm parametrelerde istatistiksel olarak anlamlı iyileşme saptandı (p<0.05). Gruplar arası değerlendirmede ise tedavi sonrasında GAS ile hesaplanan gece ağrısı ve sabah ilk basma sırasındaki ağrıda (p<0.05) ESWT grubu lehine olacak şekilde anlamlı düzelme olduğu gözlemlendi. Diğer parametrelerde ise tedavi sonrasında her iki grup arasında anlamlı fark bulunmadı (p>0.05).Sonuç: Çalışmamızın sonuçlarına göre ESWT uygulaması topuk dikenine bağlı ağrı semptomunu azaltmada efektif bir konservatif yöntem olarak görülmektedir.

show abstract

“…Pes planusu olanlar veya azalmış ayak dorsifl eksiyonu olanlarda da risk yüksektir. [1][2][3][4] Topuk dikeni sendromu, kalkaneus inferiorunda radyografik olarak çıkıntı varlığı ile karakterizedir. Plantar fasyanın kalkaneus kemiğine bağlandığı bölgede anormal kemik büyümesidir.…”

Section: Introductionunclassified

Unilateral Plantar Topuk Ağrısı Olan Hastalarda Termal Peloid Tedavisi Etkinliğinin Retrospektif Değerlendirilmesi

Karaarslan¹,

Yılmaz²

2021

Sakarya Medical Journal

View full text Add to dashboard Cite

Amaç Bu çalışmada plantar topuk ağrısı (PTA) olan hastalarda termal peloid tedavisinin ağrı, fonksiyon ve yaşam kalitesi üzerine etkinliğini değerlendirmek amaçlanmıştır. Yöntem ve GereçlerBu retrospektif kesitsel tanımlayıcı çalışmamıza 9 Ekim 2018-25 Mart 2019 tarihleri arasında PTA ile Tıbbi Ekoloji ve Hidroklimatoloji polikliniğine ayaktan başvuran ve termal peloid tedavisi (TPT) planlanan toplam 26 hasta dahil edilmiştir. Hastalara 2 hafta süreyle 30 dakika/gün toplam 10 seans 45 °C sıcaklıkta TPT sürerek uygulanmıştır. Plantar fasya germe egzersizleri verilmiştir ve topuk yastığı kullanımı önerilmiştir. Tedavi öncesi (TÖ), tedavi sonrası (TS) ve TS-1.ay' da hastaların ilaç kullanımı, palpasyonla topuk hassasiyet indeksi (THİ) ve vizüel analog skala ile ağrı değerlendirmesi (VAS-ağrı); ayak-ayak bileği sonuç skoru (AABS) ile fonksiyon ve yaşam kalitesi değerlendirmesi yapılmıştır.Bulgular Çalışmada TÖ ve TS değerlendirmeleri olan 26 hasta, TS-1.ay değerlendirmeleri olan 15 hasta vardır. İlaç kullanmayan hasta sayısında artış ve steroid olmayan anti-inflamatuar ilaç (SOAİİ) kullanımında azalma gözlemlenmiştir. THİ ile ağrı değerlendirmesinde TS' de hastaların 7' sinde, TS-1.ayda hastaların 4' ünde ağrı yoktur. VAS-ağrı skorunda TS (p=0,001**) ve TS-1.ay (p=0,019*) değerlendirmelerinde TÖ' ye göre istatistiksel anlamlı azalma görülmüştür. TS değerlendirmede AABS'nin belirtiler (p=0,001**), ağrı (p=0,001**), spor-rekreasyon (p=0,035*) ve yaşam kalitesi (p=0,003**) alt ölçeklerinde, TS-1.ay değerlendirmede ise belirtiler (p=0,006**) ve ağrı (p=0,029**) alt ölçeklerinde TÖ' ye göre istatistiksel anlamlı iyileşmeler saptanmıştır.Sonuç PTA olan hastalarda topuk yastığı ve egzersizle birlikte TPT uygulaması sonucu analjezik kullanımı ve ağrıda azalma; fonksiyonellikte ve yaşam kalitesinde iyileşme saptanmıştır. TPT, plantar topuk ağrılı hastaların konservatif tedavisinde tamamlayıcı, güvenilir bir yaklaşım olarak düşünülebilir.

show abstract

Topuk ağrısı

Cited by 4 publications

References 39 publications

Evaluation of balance and fall risk in patients with plantar fasciitis syndrome

Evaluation of balance and fall risk in patients with plantar fasciitis syndrome

Topuk dikeni tedavisinde ekstrakorporeal şok dalga tedavisinin etkinliği

Unilateral Plantar Topuk Ağrısı Olan Hastalarda Termal Peloid Tedavisi Etkinliğinin Retrospektif Değerlendirilmesi

Contact Info

Product

Resources

About