283Systemic blood pressure is regulated by three mechanisms: the sympathetic nervous system, the renin-angiotensin system, and the arginine-vasopressin system. Hypotension is a condition that can occur at any stage of management of general anaesthesia, including induction, extubation, and maintenance. Many of the medications used for anaesthesia produce a mild to moderate decrease in systemic vascular resistance (SVR) with a subsequent decrease in arterial blood pressure. Profound and sustained hypotension, however, can have a global impact, resulting in a failure to adequately perfuse systemic capillary networks. The following report describes the case of a 69-year-old man undergoing surgery for total hip replacement who had hypotension that was refractory to fluid administration and inotropic agents at the end of the surgery. In this case study, the role of methylprednisolone therapy in catecholamine-resistant hypotension is also discussed.Key Words: Blood pressure, hypotension, catecholamine, fluid therapy, adrenal insufficiency Sistemik kan basıncının düzenlenmesi üç farklı mekanizma ile sağlanmaktadır: Sempatik sinir sistemi, renin-anjiyotensin ve arginin-vazopressin sistemi. Hipotansiyon genel anestezi yönetimi-nin indüksiyon, idame ve ekstübasyon dahil olmak üzere her aşa-masında ortaya çıkabilen bir durumdur. Anestezi indüksiyonunda kullanılan ilaçlar hem sistemik damar direncinde (SDD) hem de arter kan basıncında ileri derecede düşüşlere sebep olabilmektedir. Bununla birlikte ağır ve devam eden hipotansiyon, sistemik kapiller ağlarda perfüzyon yetersizliği ile sonuçlanmaktadır. Bu olgu sunumunda; kalça protezi nedeniyle üç kez ameliyata alınan 69 yaşında erkek hastada, girişimin bitimini takiben gelişen, sıvı tedavisi ve inotropik ajanlara dirençli hipotansiyon tedavisine yaklaşım anlatılmaktadır. Tüm tedavi stratejilerine rağmen düzelmeyen hipotansiyon durumunda metilprednizolon uygulanmasının rolü tartışılmıştır.Anahtar Kelimeler: Kan basıncı, hipotansiyon, katekolamin, sıvı tedavisi, adrenal yetmezlik Özet / Abstract Giriş D üşük kan basıncı yada hipotansiyon kalbin her atımında perifere normalden daha az kan pompalamasıdır; bu da organ perfüzyonunun azalmasına neden olur. Normal kan basıncı değerleri 130/80-90/60 mmHg olarak kabul edilmektedir. Hipotansiyon; alkol, bazı antidepresanlar, anksiyolitikler, diüretikler, analjezikler gibi çeşitli ilaçlarla ilişkilendirilebilen bir durumdur. Hipotansiyona neden olan diğer etkenler; ileri derecede diyabetes mellitus, dehidratasyon, anafilaksi, aritmi, şok, kanama, kalp yetmezliği şeklinde sıralanabilir. Uyku hali, bulantı, konfüzyon, güçsüzlük, senkop gibi semptomlara sebep olur. Acil tedavi edilmezse şok ve kalp durmasına kadar ilerleyebilir (1).Hipotansiyon genel anestezi yönetiminin indüksiyon, idame ve ekstübasyon dahil olmak üzere her aşamasında ortaya çıka-bilen bir durumdur. Anestezi indüksiyonunda kullanılan ilaçlar hem sistemik damar direncinde (SDD) hem de arter kan basıncında ileri derecede düşüşlere sebep olabilmektedir. Bununla birlikte ağır v...