“…[5,17,18] Cerrahi alan enfeksiyonu, tüm gelişmelere ve önlemlere rağmen, total diz artroplastisi sonrası en korkulan ve katastrofik komplikasyonların başında olmaya devam önceden geçirilmiş diz enfeksiyonu, posttravmatik osteoartrit, hastanın düşkünlüğü, diabetes mellitus, obezite (35 kg/m 2 'in üzerinde vücut kitle indeksi), tütün mamülleri kullanımı, intravenöz uyuşturucu kullanımı, dislipidemi, renal hastalıklar, hipertansiyon, kronik akciğer hastalıkları, hematolojik ve onkolojik hastalıklar, inflamatuvar hastalıklar, kronik ilaç kullanımı (biyolojik ajanlar, immünsupresif ajanlar, steroid, yüksek doz non-steroid anti-inflamatuvar), ASA skorunun ikinin üzerinde olması, bölgesel cilt sorunları (eski insizyon skarları, yanık sekeli, radyasyon uygulanması), periferik vasküler hastalıklar, malnütrisyon, uzamış yara drenajı, 3,5 gr/dL altında albümin düzeyi, 1500/mL altında lenfosit sayısı, transferrin düzeyinin 200 mg/ dL'nin altında olması, hemoglobin değerinin 10 g/dL değerinin altında olması enfeksiyon riskini arttıran etkenler arasında sayılabilir (Tablo 3). [15,[18][19][20][21][22][44][45][46] Yüzeyel ya da derin enfeksiyon ameliyat öncesi çok iyi bir planlama, hastaya uygulanacak her türlü işleme ve ortama ait risk faktörlerinin modifiye edilmesi, çok dikkatli, cerrahi prensiplere harfiyen uyulan, yumuşak dokuya saygılı girişim uygulanması ile en aza indirilebilir. [19,44] Yukarıda da değinildiği üzere, hastalara ait kronik sistemik hastalıkların ve medikasyonun, alışkanlıkların cerrahi öncesinde düzenlenerek kontrol altına alınması, hastanın cerrahi için optimal hale getirilmesi ve cerrahi öncesinde belirli bir süre anemi tedavisi, nütrisyonun kontrolü, düzenlenmesi ve desteği çok önem arz etmektedir.…”