Spirituality, infertility‐related stress, and quality of life in Brazilian infertile couples: Analysis using the actor‐partner interdependence mediation model

Abstract

Infertility has a stressful impact on both partners, with adverse effects on the quality of life of infertile couples. Spirituality is a meaning-based strategy that can protect couples against infertility's negative impact on quality of life, but analysis of this mediator relationship in infertile couples has not been reported. We adopted a dyadic approach and used the actor-partner interdependence mediation model to examine whether and how women's and men's spirituality was associated with their own and their partners' infertility-related stress and quality of life. In 2014, 152 infertile couples starting their first fertility treatment at a private clinic in Brazil were recruited and completed self-reports of spirituality, infertility-related stress, and quality of life. Results indicated that women's and men's level of spirituality was positively associated with their own quality of life directly and indirectly, by reducing their own infertility-related stress. Their spirituality was associated with an increase in their partners' quality of life only indirectly, by reducing their partners' infertility-related stress. Findings highlight the importance of assessing and promoting spirituality as a coping resource that infertile women and men might use to deal with the stress of infertility and reduce its adverse effects on quality of life.

The Human Responses and Nursing Diagnoses of Those Living With Infertility: A Qualitative Systematic Review

“…Distress and burden have been found along with this intensive and exhaustive journey of repeated and unsuccessful treatment attempts, and linked not only with emotional (Hendriks et al., ; Imeson & McMurray, ), but mental health disorders such as anxiety and depression (Namdar, Naghizadeh, Zamani, Yaghmaei, & Sameni, ). Described as a life crisis (Covington & Burns, ), this reproductive condition was previously considered an event capable of inducing a sense of decrease in spouses well‐being and quality of life (Casu et al., ; Kim, Shin, & Yun, ), disturbing a partner's private living and escalating pre‐existing intimate marital strengths or vulnerabilities (Greil et al., ; Imeson & McMurray, ). The threat toward individual and couple´s needs poses challenges to nurses’ practice in the reproductive setting requiring a holistic nursing assessment against an isolated approach of needs and fragmentation of patients’ care (Romeiro, Caldeira, Brady, Hall, et al., ; Roudsari & Allan, ; Timmins & Caldeira, ).…”

İnfertilite Stresi İle Bireysel Baş Etme Yöntemleri: Bir Sistematik Derleme

“…İslam dinin hakim olduğu topluluklarda infertilite stresiyle baş etmede manevi başa çıkma yöntemleri sıklıkla kullanılmaktadır. Amerika, Avusturalya ve Brezilya gibi gelişmiş ülkelerde yapılan çalışmalarda infertil kadınların sorunlarını yakın arkadaş ya da aileleri ile paylaştıkları, infertilliklerini onlar dışında kimseyle paylaşmadıkları belirtilmiştir [12,14,24]. Gelişmiş ülkelerde yapılan çalışmalarda infertil bireylerin infertilite stresiyle baş etmede işlerine daha fazla yoğunlaştıkları ve yeme davranışı bozukluklarına eğilimlerinin arttığı bulgulanmıştır.…”

“…Sistematik derlemeye dâhil edilen on altı çalışmanın altısı infertilite stresiyle bireysel baş etmede dine/maneviyata yönelmeyle ilgilidir. Olumlu yeniden yapılandırmayı ve yaşadıklarından anlam çıkarmayı içeren maneviyat, infertil bireylerin infertilite stresiyle bireysel baş etmede sıklıkla başvurdukları yöntemdir [14]. Alasaimi ve ark.…”

“…Oti-Boadi ve Asante'nin çalışmasında olumsuz dini başa çıkma yöntemlerinin infertil kadınlarda somatizasyon problemleri ve yüksek düzeyde kaygı ve depresyona sebep olduğu bulunmuştur [17]. Yaşam kalitesini olumsuz etkileyen infertiliteye bağlı stresle baş etmede başvurulan manevi uygulamalar bireye özgüdür ve bireyin yaşamını olumsuz etkilemeyen manevi uygulamaların desteklenmesi önemlidir [14].…”

İnfertilite ve yaşam kalitesi: Sistematik derleme

“…[4] Dünya'da prevalansı %3,5 ile %16 arasında değişen infertilite, yaşamsal bir kriz dönemi olarak algılanmaktadır. [5,13] İnfertilite tanısı için uygulanan testler, tedavi seçeneklerine ve sürecine ilişkin yeterince bilgilendirilmeme, tedaviler ve sonuçları ile ilgili yaşanan anksiyete ve ambivalan duygular gibi nedenlerle infertil bireylerin yaşam kalitesi düşmektedir. [6] İnfertilitenin yaşam kalitesi üzerine bir diğer olumsuz etkisi de meydana getirdiği toplumsal baskı nedeniyle olmaktadır.…”