Sovereignty and International Criminal Court, as a Constituent of the Modern State

Abstract

Özet Modern devletin vazgeçilmez unsurlarından biri olan egemenlik anlayışı önemli bir dönüşüme uğramıştır. Bugün Jean Bodin'in kurumsallaştırdığı; mutlak, bölünemez ve sürekli olarak nitelendirilen klasik egemenlik anlayışından bahsetmemiz mümkün değildir. Klasik egemenlik anlayışının geçirdiği dönüşümün çeşitli sebepleri bulunmaktadır. Bu sebepleri hukuk devleti, insan hakları, kuvvetler ayrılığı prensibi ve uluslararası kuruluşlar olarak ifade etmemiz mümkündür. Özellikle Birinci ve İkinci Dünya Savaşı sonrasında ortaya çıkan uluslararası kuruluşlar devletlerin egemenliğine müdahale konusunda oldukça dikkat çekicidir. Egemenlik anlayışının geçirdiği bu dönüşüm sırasında dünya birçok katliama ve savaşlara tanıklık etmiştir. Bu doğrultuda da önce ad hoc mahkemeler kurulmuş ardından da Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin kuruluşuna giden süreç başlamıştır. 17 Temmuz 1998 tarihinde kabul edilip, 1 Temmuz 2002'de yürürlüğe giren Roma Statüsü ile de Uluslararası Ceza Mahkemesi kurulmuştur. Devlet egemenliğine önemli bir müdahale anlamına gelen Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin yargılama yetkisi konusunda tamamlayıcılık ilkesinin kabul edilmesiyle, devlet egemenliğine yapılan müdahalenin daha aza indirgenmesi amaçlanmıştır. Aynı zamanda da Statü'ye taraf olacak devlet sayısını arttırmak amaçlanmıştır.

A Traditional Review on the Historical Development of International Criminal Jurisdiction and the Regulations of the Elements of Sexual Crimes and the Rules of Proof

“…9 Nuremberg Ceza Mahkemesi ve Tokyo Ceza Mahkemesi, savaş suçlularının kovuşturulması ve cezalandırılması bakımından önemli adım olmakla birlikte üç alanda eleştirilmiştir. 3,10,11 Ceza hukukunun en temel ilkelerinden olan "kanunilik ilkesine" aykırı yargılamalar yapılması ilk eleştiridir. Suç işlendiğinde suç olarak tanımlanmayan fiilin, suçun işlenmesinden sonra suç kapsamına alınıp yargılanması ve cezalandırılması kanunilik ilkesine aykırılıktır.…”

“…Bu durum adaletsiz uygulamalara ve tehlikeli/önlenemez uygulamalara neden olabilir. 10,11,17 2,15,18 Roma Statüsü'ne göre Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), insanlığa karşı suçlar, soykırım, savaş suçlarını soruşturup kovuşturmak için uluslararası ceza hukuku bağlamında kurulan bağımsız, daimi, ulusal mahkemelerin tamamlayıcısı olan yargı organıdır. 12,15,19 Uluslararası ceza hukuku kapsamındaki bu suçların soruşturulması ve kovuşturulması amacıyla daha önce kurulmuş ad hoc mahkemelerin adaleti sağlama noktasında yetersizliği, hukukun temel ilkelerinin ihlali niteliğindeki uygulamaları daimi mahkemenin kurulmasının en önemli sebepleridir.…”