Kaynak bağımlılığı teorisi, örgütsel alandaki örgütlerin çevreleriyle olan ilişkilerinin açıklanmasına yönelik ihtiyaca yanıt verme iddiasıyla ortaya çıkmıştır. Teori kapsamındaki çalışmalarda, örgüt dışı ve örgüt içi ilişkiler ön plana çıkarılmış, her iki türden ilişki biçimlerinde de "güç" ve onun kullanım biçimlerine odaklanılmıştır. Güç eksenli teorik yaklaşımlar, yöneticilere yönelen nefret eylem ve söylemlerini de açıklama bakımından güçlü bir arka plan teşkil etmektedir. Zira yöneticilere yöneltilen ve bununla da yetinilmeyip medya platformlarına taşınan baskılar, kamu vicdanında birtakım yargıların oluşmasına zemin hazırlamaktadır. Yöneticileri hedef tahtasına koyan nefret algısı da bu zemin üzerine inşa edilmektedir. İnşa edilen algının odağında yer alan yönetici ise çoğunlukla görevini bırakmak zorunda kalmaktadır. Yöneticilerin, üst taraftan gelen baskılar nedeniyle görevinden ayrılması ya da doğrudan doğruya görevden alınması örnekleriyle sıkça karşılaşılmaktadır. Daha az oranda karşılaşılan bir diğer mekanizma ise alt taraftan gelerek yöneticiyi makamından edebilmektedir. Bu mekanizma, İngilizce literatürde "defenestrasyon" kavramıyla ifade edilmesine karşın kavramın Türkçede doğrudan bir karşılığı bulunmamaktadır. Söz konusu nedenden dolayı bu makalede, İngilizce yayın yapan medya organlarında yer aldığı şekliyle defenestrasyon kavramı üzerinde durularak çeşitli örnekler üzerinden anlatımlar yapılmıştır. Nitel bir inceleme olarak ele alınan bu çalışma, durum çalışması araştırma desenine uygun olarak yapılandırılmıştır. Bu yöntem doğrultusunda hareket edilerek yöneticilere dönük nefret eylemleri ve söylemlerine (defenestrasyon) ilişkin açıklama, çıkarsama yorumlamalarda bulunulmuştur.