Sosyal Alerjenler ve Kişilerarası İletişim Arasındaki İlişki: Kuramsal Bir Değerlendirme

Abstract

Kişilerarası iletişimi olumsuz etkileyen bireylere itici gelen davranışlar oldukça yaygındır. Bu itici davranışlar arasında ilk bakışta diğer kişilere önemsizmiş gibi görünen ancak sürekli maruz kalınınca güçlü olumsuz duygular uyandıran davranışlar, sosyal alerjenler olarak isimlendirilmektedir. Bu davranışlar müdahaleci kıskançlıklardan, sürekli eleştirmeye, ihtiyaç duyulan ilginin gösterilmemesinden, randevularına geç kalmaya, görgü kurallarını ihlal etmekten, başkaları hakkında dedikodu yapmaya ya da yalan söylemeye kadar uzanmaktadır. Kişilerin önemsizmiş gibi görünen bu ve benzeri davranışları sürekli tekrarlamaları, maruz kalan bireylerde rahatsızlık yaratır ve bu tür davranışlara karşı sosyal alerji olarak isimlendirilen aşırı duygusal tepkiler ortaya çıkarabilir. Kişilerarası ilişkilerde sıklıkla yaşanmasına, rahatsızlık verici olmasına ve ilişkiden kaçınmaya yol açan özelliklerine rağmen sosyal alerjenlere ilişkin araştırmaların sınırlı olması ve Türkçe kişilerarası iletişim yazınında ise hiç yer almaması önemli bir eksikliktir. Bu makalede, kişilerarası itici davranışların bir alt kümesi olarak nitelenen, kişide güçlü olumsuz duygular uyandıran ve karşılıklı anlam üretimini olumsuz etkileyen sosyal alerjenler, bu alerjenlere verilen duygusal tepkiler ve kişilerarası iletişimle ilişkileri ele alınmıştır. Makale ile kişilerarası iletişim alan yazınında görece yeni bir kavram olan sosyal alerjenlerin kişilerarası iletişimle ilişkisi konusunda yapılacak diğer bilimsel çalışmalara literatür taraması aracılığıyla temel teşkil edecek kuramsal bir çerçevenin sunulması amaçlanmaktadır.

Ortaokula Devam Eden Öğrencilerin Sosyal Medya Kullanımının Aile İçi İletişime Etkisi

“…"Tamamen Katılıyorum" (1), "Katılıyorum" (2), "Kararsızım" (3), "Katılmıyorum" (4), "Tamamen Katılmıyorum" (5) [17]. Literatüre baktığımızda bu konuda desteklemeyen benzer bir biçimde olarak Yılmaz yaptığı çalışmada kız katılımcıların erkek katılımcılara göre sosyal medya ve aile iletişim algılarının daha iyi olduğu sonucunu bulmuştur [18].…”

“…Sosyal ağlar aracılığıyla tanıştığı kişilerle yüz yüze görüşen öğrencilerin Sosyal Medya Kullanımının Aile İçi İletişimine Etkisi Ölçeği Toplam Puanları ile sosyal ağlar aracılığıyla tanıştığı kişilerle yüz yüze görüşmeyen öğrencilerin Sosyal Medya Kullanımının Aile İçi İletişimine Etkisi Ölçeği Toplam Puanları arasında anlamlı bir farklılık çıkmıştır. Benzer bir çalışmada, tanıştığı kişilerle yüz yüze görüşen öğrencilerin ve yüz yüze görüşmeyen öğrencilerin grupları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunduğu ve bu sonuçlara göre, yüz yüze görüşmeyen öğrencilerin sosyal medya kullanımı ve aile iletişimi algı düzeylerinin yüz yüze görüşen öğrencilere göre daha yüksek olduğu sonucuna ulaşılmıştır [18]. Literatüre bakıldığında bu konuda bizi desteklemeyen çalışmaya rastlanmamıştır Daha önce sosyal medya kullanımının aile içi iletişime etkisine dair yapılan çalışmalarda bizim baz aldığımız bağımsız değişkenlere göre ayrı ayrı bakan çalışmanın çok az oluşu araştırmanın sonuçlarını karşılaştırma hususunda eksikliğe yol açmıştır.…”

Investigation of the Effect of E-Health Literacy Level on Perception of Health

“…Kişiler bir hastalıktan şüphelendiklerinde veya sorunlarla karşılaştıklarında doktora veya sağlık kuruluşuna başvurmadan önce internet aracılığıyla çeşitli web sitelerinden, web platformlarından, forumlardan ve sosyal medyadan bilgi almaya çalışır ve ardından doktora ve sağlık kuruluşuna başvururlar (Yılmaz, 2014;Zülfikar, 2014;Cutilli, 2010). Bireyler, hastalık ve tedavileri hakkında bilgi alma, muayene için randevu alma, doktor ve hastane seçme, tetkik sonuçlarını görüntüleme, tedavi, ilaç ve bakımı nasıl yapacağını bilme, sağlıkla ilgili ürünleri satın alma gibi konularda kolaylık sağladığından ötürü interneti kullanmaktadır (Yılmaz, 2014;Zülfikar, 2014;Çetin ve Özhanlı, 2018). İnternetin yoğun kullanımı, bilgiye erişebilirlik noktasında eşitsizliği azaltmıştır.…”