Kutsal Kitaplar ve Kur'ân-ı Kerim dilsel ve tarihsel planda birbirinin tamamlayıcısı ve devamıdır. Zira Kutsal Kitaplar ve Kur'ân-ı Kerim Sami dilleri ile nazil olmuştur. Bu sebeple Kur'ân-ı Kerim'in dili olan Arapça ile Kutsal Kitapların dilleri olan İbranice ve Süryanice dilsel terminoloji açısından birbiriyle benzeşmektedir. Peygamber (s.a.v)'in vefatından sonra hız kazanan tercüme çalışmaları, ilim adamlarını Kur'ân sözcüklerinin gerçek anlamlarını aramaya ve hedef dile en güzel şekilde yansıtma çabalarına sevk etmiştir. Bu nedenle bu çalışmada İlahi dinlerin ve özellikle İslam Dininin temelini oluşturan iman ve küfür kavramları ve bu kavramlara ait kökler olan "E/MN" ve "K/F/R"nin kutsal kitaplardan başlayarak Kur'ân-ı Kerim'e gelene kadar tarihsel olarak geçirdiği değişimler, anlam kaymaları, anlam daralmaları, anlam genişlemeleri araştırılmıştır. Kelimelerin İslam'dan önce Arap toplumunda sahip olduğu anlamlar ve Kur'ân-ı Kerim'in yüklediği yeni anlamlar, Sami Dilleri içinde artsüremli ve eşsüremli semantik metotları kullanılarak tespit edilmeye çalışılmıştır.