Akciğer hastalıkları tanısında ventilasyon-perfüzyon sintigrafisi önemli bir tanısal test olarak kullanılmaktadır. Pulmoner tromboemboli tanısı, akciğer operasyonu planlanan hastalarda operasyon öncesi fonksiyonel kapasitenin değerlendirilmesi, akciğer operasyonu sonrası akciğer solunum fonksiyonunun öngörülmesi, transplant akciğer değerlendirmesi ve akciğer gaz atılımının değerlendirmesi gibi geniş bir yelpazede kullanım alanı bulunmaktadır. En sık pulmoner tromboemboli ön tanısı olan hastalarda kullanılır ve doğru tanı ve tedavi ile mortalite %30'dan %2,5'e düşmekte-dir [1]. Perfüzyon (kanlanma) ve ventilasyon (havalanma) olmak üzere iki bölümden oluşan ventilasyon-perfüzyon sintigrafisi, perfüzyon defektlerinin boyutuna ve ventilasyon defektleri ile perfüzyon defektlerinin ilişkisine bakılarak yorumlanır. Bu bölüm-de akiğer ventilasyon-perfüzyon sintigrafisinde normal ve patolojik bulgulardan, raporlamada kullanılan terminoloji ile tuzak durumlardan bahsedilecektir.
Normal Ventilasyon-Perfüzyon Sintigrafisi BulgularıSağlıklı bireylerde bölgesel perfüzyon ve ventilasyon arasında optimal gaz alışveri-şinin sağlanabilmesi için bir denge sağlanmıştır. Buna ventilasyon-perfüzyon uyumu (eşleşmesi) adı verilir. Normal bir akciğer ventilasyon-perfüzyon sintigrafisinde verilen radyofarmasötiğin her iki akciğerde homojen dağılım göstermesi beklenir. Akciğer parankimine uyan alanlarda herhangi bir defekt izlenmez. Hiler yapılar genelde fotopeniktir. Anterior pozisyonda kalp, sol bazalde fotopenik bir alan oluşturur. Orta hatta ise anteriorda sternum, posteriorda vertebral kolon fotopeniktir. Ayrıca normal fonksiyonel gradiente bağlı olarak her iki akciğer apeksinde bazallere göre daha dü-şük oranda perfüzyon ve ventilasyon gözlenir (Resim 1). Enjeksiyon sırasında hastanın bulunduğu pozisyon da yer çekimi nedeniyle radyofarmasötik dağılımını etkilediğinden görüntüde bazı değişikliklere neden olabilir [2].