Amaç: Ürtikerin kolay tanı konulabilen ancak çok farklı yaklaşımların görülebildiği bir hastalık olması, son yıllarda hastalığın tanım, sınıflama, etiyopatogenez, tanısal testler ve tedavi yaklaşımları açısından bir algoritma içerisinde değerlendirilmesi gerekliliğini doğurmuştur. Bu amaçla Dermatoimmünoloji ve Allerji Derneği ile Türk Dermatoloji Derneği Dermatoallerji Çalışma Grubu içerisinde yer alan yazarlar, ürtikerin izleminde kanıta dayalı bir yol gösterici olması açısından bu ürtiker kılavuzunu oluşturmayı hedeflemiştir. Gereç ve Yöntem: Bu kılavuz, her bölümü ayrı bir yazar tarafından yazılacak biçimde planlanmış; ürtikerle ilgili Medline verileri ve 2000-2016 yılları arasında yayımlanan tüm ürtiker tanı ve tedavi kılavuzları ve uzman görüşleri incelenmiş ve üç ayrı toplantıda tüm bu veriler ayrıntılı olarak tartışılmıştır. Dermatoloji uzmanlarına yönelik hazırlanan anket sonuçlarının değerlendirilmesinin ardından kılavuzun ana hatları belirlenmiş, hazırlanan bölümler e-posta yazışmaları ile diğer yazarlar tarafından da değerlendirilmiş ve tüm yazarlarla yapılan son toplantıda kılavuz tümüyle gözden geçirilerek hazır hale getirilmiştir. Bulgular: Kılavuz, tanım, sınıflama, fizyopatoloji, etiyoloji ve tetikleyici faktörler ile tanı ve tedavi yaklaşımlarını içermektedir. Ürtiker, akut ve kronik olarak, kronik ürtiker (KÜ) ise "spontan" ve "uyarılabilir" olmak üzere sınıflanmıştır. Tedavinin ilk basamağını standart doz ikinci kuşak antihistaminler oluşturmaktadır. İlk basamakta yanıt alınamayan hastalarda antihistamin dozu dört katına kadar artırılır. Yanıt alınamayan durumlarda, başka bir ikinci kuşak antihistamin aynı dozda verilir. Yine yanıt alınamayan olgularda omalizumab tedavisine geçilir. Omalizumabın önerilen dozuna yanıt vermeyen olgularda doz artırılabilir. Omalizumaba yanıt alınamayan hastalarda ise siklosporin verilmesi önerilir. Rutin tanısal tetkikler AÜ'de önerilmezken, KÜ'de rutin tetkik olarak eritrosit sedimentasyon hızı, tam kan sayımı ve C-reaktif protein tetkiklerinin istenmesi yeterlidir. Sonuç: Ürtiker özellikle kronikleştiğinde hekimler için tedavi ve izlem açısından güçlükler doğurabilen bir hastalıktır. Olabildiğince kanıta dayalı verilerden (ve kişisel deneyimlerden) yola çıkarak hazırlanan bu kılavuz, ürtikerli olgularda hem tanı ve tedavi yaklaşımlarının yönlendirilmesinde yol gösterici olacak, hem de hekimlerin bu süreçlerde yaşadıkları zorlukların aşılmasına katkı sunacaktır.