Ticari hayat teşekkül ettiğinden günümüze kadar en çok üyesi olan meslek gruplarından birisi Muhasebe Meslek grubudur. En küçük esnaftan binlerce personele sahip fabrikalara kadar hangi i olursa olsun ilk olarak bir “Serbest Muhasebeci Mali Müşavir” ile anlaşmak ve çalışmak gerekmektedir. Ülkelerin ekonomilerinde birçok değişken ve ortak nokta olmasına rağmen, başta gelen aktörler o ülkenin ekonomik kurum ve kuruluşlarıdır. Bu ekonomik kurumların da en önemli yapıları hiç kuşkusuz muhasebe sistemleridir. Bahsi geçen ekonomik kurum ve kuruluşların en önemli sorunları, iş süreçlerinden biri olan muhasebe sistemlerine gereken önemi vermemeleridir. Muhasebede Batı Uygulamaları Osmanlı İmparatorluğunun son dönemlerinde ülkeye girmeye başlamıştır. Cumhuriyetin ilk yıllarında sermaye yetersizliği nedeniyle özel sektörün yok denecek kadar az olması, ekonominin devlet eliyle yürütülmesi sonucunu doğurmuştur. 1 Haziran 1989’da 3568 Sayılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu’nun kabul edilmesinin üzerinden 33 yıl geçmesine rağmen meslek mensuplarının sorunları çözülemediği gibi, her geçen gün yeni sorunlar da eklenmektedir. Her meslekte olduğu gibi Mali Müşavirlik mesleğinin de kendi içerisinde birçok sorunu bulunmaktadır. Bu sorunların başında tahsilat ve haksız rekabet sorunu gelmektedir. Bu sorunların çözümü hususunda bütün paydaşlar üzerine düşeni yapmalı bununla birlikte her sorundan kendine özgü fırsatlar çıkarabilmeyi öğrenmelidir. Bu makalenin amacı kronikleşmiş sorunların yanı sıra günümüzün teknolojik ve bilişim alanında çok hızlı ilerleyen mesleki şartların getirdiği yeni sorunları kaynağında çözüme kavuşturma ve bu sorunlardan yeni fırsatların çıkarılmasının değerlendirip meslek mensuplarına pratik çözüm önerileri ve alternatifler sunmaktır.