Dünya çapında kuruluşların karşı karşıya olduğu önemli bir sorun, çalışanlar arasında zorbalık davranışlarının ortaya çıkmasıdır. 1990'lardan önce, işyeri tacizi üzerine yapılan araştırmalar öncelikle ciddi ırk ayrımcılığı ve cinsel taciz konularına odaklandığı bilenmektedir (Leymann, 1990). Irk, cinsiyet veya yasal olarak korunan diğer özelliklerden kaynaklanmayan taciz edici işyeri davranışları yeterince araştırılmadı.İşyerinde zorbalık, günümüzde toplumda ciddi bir sorun olarak giderek daha fazla tanınmaktadır; aynı zamanda doğru bir şekilde tanımlanması ve değerlendirilmesi zor olabilen bir problemdir. Rekabetin yoğun bir şekilde arttığı günümüzde avantaj sağlamak için işletmeler insan odaklı yönetim politikaları uygulamaktadırlar. Çalışanların işyerinde çalışma koşullarını iyileştirerek işyeri mutluluğunu ve motivasyonlarının artmasını sağlamaktadırlar. Ancak çalışanlar işyerinde bazı olumsuz davranışlarla da karşılaşmaktadırlar. Bu olumsuz davranışlardan birisi de iş yeri zorbalığıdır. Günümüzde örgütlerde zorbalık ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Sosyal bilimciler, çeşitli bağlamlardaki doğasını ve görülme sıklığını yakalamak için bir dizi araştırma yöntemi geliştirip uygulayarak işyerinde zorbalık olgusunun üstesinden gelmede önemli bir rol oynayabilir.Zorbalık işyeri bağlamında ciddi bir sorun olarak tanımlanmıştır. Zorbalıkla etkili bir şekilde başa çıkmak, bireyler ve kuruluşlar için bir endişe kaynağıdır. Bulgular, zorbalık karşıtı politikalara duyulan ihtiyacı vurgulamaktadır. Yönetim, zorbalığın önlenmesi ve zorbalıkla etkili bir şekilde nasıl başa çıkılacağı