Doğal çevre tahribatının etkileri, son yıllarda dünya denizleri üzerinde ciddi şekilde hissedilmektedir. Çalışmalar, gerek plastik gibi insan kaynaklı kirleticilerin gerekse istilacı türler gibi deniz canlılarının artık denizlerimizde yoğun şekilde bulunduğunu göstermektedir. Diğer bir yandan gemilerin kritik bir unsuru olan soğutma suyu sistemleri, gemi kinistin sandıklarından emilen deniz suyu ile hayat bulmaktadır. Deniz kirliliği kaynaklı yaşanacak kinistin tıkanıklığı, geminin ana ve yardımcı makinelerini çalışamaz duruma getirerek, gemiyi manevra kabiliyetinden mahrum bırakacaktır. Ana makine gücünü ve dolayısıyla manevra yeteneği kaybeden gemi ise muhtemel çarpma, çatışma, karaya oturma, yangın ve patlama gibi felaketlerle yüzleşecektir. Bu çalışma ile deniz kirliliğinin görünmeyen tehlikesi olan kinistin sandığı tıkanıklığı üzerine bir risk analizi yürütülmüştür. Çalışmada hem klasik Hata Türü Etkileri Analizi (FMEA) hem de bulanık FMEA yöntemleri kullanılarak, hata modlarına ilişkin riskler Risk Öncelik Sayısı (RPN) ve bulanık RPN (FRPN) puanlarıyla beraber sayısal olarak hesaplanmıştır. Klasik FMEA bulgularına göre, en riskli 3 hata modu, HM006 - Ana Makine Yüksek Yağlama Yağı Sıcaklığı (143.520), HM007 - Ana Makine Yüksek HTFW Sıcaklığı (111.720), HM014 - Yangın Pompası Düşük Çıkış Basıncı ve Debisi (100.590) olarak tespit edilmiştir. Bulanık FMEA sonuçlarında ise en riskli 3 hata modu HM006 - Ana Makine Yüksek Yağlama Yağı Sıcaklığı (5.58), HM014 - Yangın Pompası Düşük Çıkış Basıncı ve Debisi (5.51) ve HM013 – Kazan Yetersiz Buhar Yoğuşma Verimliliği (5.47) olarak ortaya konmuştur. Elde edilen bulgular ile deniz kirliliğinin gemi sistemleri üzerine etkileri sayısal olarak ortaya konulmuştur. Böylece gemi adamları, denizcilik şirketleri, denetleme otoriteleri, gemi inşa sektörü gibi temel denizcilik paydaşlarına ileride oluşması muhtemel kinistin sandığı tıkanıklığı kaynaklı büyük deniz kazalarını önlemek adına veri sağlanmıştır.