Psikanaliz ve edebiyat kavramları arasında sıkı bir bağ vardır; çünkü her iki alan da kaynak olarak insanı ele almaktadır. Psikanaliz bilimsellik ışığında insanı çözümlemeye çalışırken; edebiyatta eserlerde yer alan kahramanlarla, insana yeni ufuklar açıp kendini tanıyıp çözümlemesinde rehberlik etmektedir. Böylece psikanaliz, edebi eserleri yorumlama yöntemlerinden biri olmuş ve bunun sayesinde edebi eserleri anlamadaki ve yorumlardaki derinlik artmıştır. Böylece sadece eserlerdeki karakterleri değil, aynı zamanda, onların yaratıcıları olan yazarları da daha yakından tanıma imkanı doğmuştur. 2013 yılındaki “Italo Svevo’nun Romanlarının Psikanalitik Açıdan Ele Alınması” başlıklı tezimden esinlenerek oluşturulan çalışmada İtalyan yazar Italo Svevo’nun “Zeno’nun Bilinci” romanındaki Zeno karakteri psikanalitik edebiyat eleştirisi bağlamında ele alınmıştır. Bu eleştiri ve inceleme sırasında psikanaliz yönteminin dört temel isimlerinden olan Sigmund Freud, Alfred Adler, Carl Gustav Jung, Jacques Lacan bizlere rehberlik etmiştir. Sigmund Freud’un Oidipus Kompleksi kavramından, Anksiyete Kuramı’ndan, Psikoseksüel Süreçler ve Güdülenim Kuramı’ndan; Alfred Adler’in Aşağılık-Üstünlük Kompleksi ve Telafisi Kuramı’ndan; Carl Gustav Jung’un dört ana arketipinden; Jacques Lacan’ın yapısalcı psikanaliz tekniğinden faydalanılmıştır. Çalışmadaki akış şu şekilde planlanmıştır: Öncelikle incelememize kaynaklık eden psikanaliz kavramından, eleştirimizde yararlandığımız dört temel isim olan Sigmund Freud’un, Carl Gustav Jung’un, Alfred Adler’in ve Jacques Lacan’ın yöntemlerinden ve olaylara bakış açısından bahsedilmiştir. Ardından romanımızın yazarının hayatı, bulunduğu sosyokültürel ortam, etkilendiği kişiler ve romanımızın özeti ele alınmıştır. Sonra sırasıyla daha önce adı geçen psikanalistlerin bakış açıları, kuramları doğrultusunda romanımızın başkarakterinin hayatı değerlendirilmeye alınmıştır. Aslında sonuç olarak gerek çocukluktan gerekse atalardan gelen tüm bu komplekslerin etkileri, bir insanın yaşamını nasıl şekillendirdiğine tanıklık edilmiştir. Bu tanıklık ise 20. yüzyılın günlük yaşamından çıkma, sıradan bir insanla sağlanmıştır. Romanın ana karakteri başkahramanı Zeno, günlük hayatta her an karşılaşabileceğimiz kendi sorunlarıyla boğuşan sıradan biridir. Bu sıradan hayatı içinde Zeno, aslında hayatını sorgulamaya başlar. Bu sorgulama öncelikle sorunlarıyla başlar, ardından evrilerek hayatı sorgulamaya döner. Bu hayat sorgulamasında karakterimiz aslında gerçek hastalığın ve sorunun hayatın kendisi olduğunu ifade eder. Sıradan modern bir insanın varoluşsal sıkıntıları ve sorunları edebiyat ve psikanaliz ile gözlerine serilmektedir. Kısacası hayatın her alanında özellikle edebiyatta psikanalizin izleri açıkça gözlenmektedir.