Evren ve evrendeki genel düzenle ilgili şeyler kozmik terimi ile ifade edilir. Kozmik unsurlar, ilk çağdan beri insanoğlunun merakını çektiğinden her zaman incelenen ve üzerinde konuşulan bir konu olmuştur. Bu merak, divan şairlerini de cezbedince kozmik âlem, klasik Türk şiirindeki yerini almıştır. Kozmik unsurlar, klasik Türk şiirinde yalnızca terim manasını kapsayacak surette kullanılmaz. Kimi zaman sevgiliyle ilgili bir benzetme unsuru olarak kimi zaman bir devlet büyüğünden yahut başka bir memduhdan sitayişle bahsetmek maksadıyla, kimi zaman da şair kendisini övmek düşüncesiyle zikredilir. Kozmik âlem, klasik Türk şiirini besleyen önemli bir kaynaktır. Hemen hemen bütün şairlerin divanlarında kozmik âleme ait pek çok unsurun yer aldığı söylenebilir. Gökyüzüyle ilgili öğeleri genellikle şekil ve renk yönüyle işleyen divan şairleri, ayrıca yıldızların insanların hayatını etkilediği fikriyle şekillenen ilm-i tencime de başvurarak zengin bir anlam dünyası ortaya koymuşlardır. Bu söz ve anlam varlığından faydalanan şairlerden biri de 18. yüzyıl şairlerinden Haşmet’tir. 1133/1720 -1143/1730 yılları arasında doğduğu tahmin edilen Haşmet, Arapça ve Farsçaya hâkim bir isimdir. Çeşitli memuriyetlerde bulunan şair, 1182/1768 yılında vefat etmiştir. Haşmet Dîvânı, diğer birçok divan gibi kozmik unsurların yer aldığı bir eserdir. Bu çalışmada Haşmet Dîvânı’nda geçen kozmik unsurların hangi açıdan ve ne şekilde ele alındığını tespit edilmeye çalışılmış; belirlenen beyitler gökyüzü, yıldızlar, seb’a-i seyyare ve burçlar olmak üzere dört başlık altında incelenmiştir.