Tarihi bir bütün olarak açıklama ve anlamada önemli kanıtlar sunan arkeolojik alanlar ve kültür varlıkları her dönemde ekonomik gelişme, savaş ya da kaçak kazılar gibi yıkıcı etkilerle karşı karşıya kalmıştır. Bu etkilerden en önemlisi ise kaçak kazı problemidir. Problem tek taraflı bir oluşum değildir. Her ne kadar yasa dışı ticarette pazarın arz tarafı önemli bir rol üstlense de talep tarafı da piyasaya güçlü bir yön vermektedir. Problemin en önemli özelliği olan gizliliği, kaçak kazıların boyutunu tespit edebilmede güçlük arz ederken diğer taraftan da bu kazıların yarattığı yıkımı ölçmenin gerekliliğini daha önemli hale getirmektedir. Kültür varlığı kaçakçılığı ve yasa dışı ticareti ile çoğunlukla sınır aşan bir suç niteliği şeklini alması ve insanlığın kültürel mirasına geri dönüşü olmayan zarar vermesi, sorunun tespiti ve özellikle çözüm yolları konusunda disiplinler arası çalışmaların gerekliliğini ortaya koymaktadır. Bu çalışma, kaçak kazı problemi ve ölçüm metotları, yasa dışı eski eser ticaretine katılan kaçak kazıcılar, aracılar ve izledikleri yöntemler üzerine yapılmıştır. Çalışma ile ayrıca kaçak kazı probleminin dünyanın genelinde bulunduğunun ancak Türkiye gibi zengin tarihi mirasa sahip ülkelerin sorundan önemli ölçüde etkilendiğinin görülmesi amaçlanmıştır.