Makale, Azerbaycan’da yaşamış Almanların göç sebepleri, göç süreci ve Azerbaycan topraklarına yerleşme sürecini anlatmaktadır. Azerbaycan’ın Rusya tarafından işgalinden sonra Çar’ın Osmanlı Devleti’yle Azerbaycan arasında bir Hristiyan arazisinin oluşturulması isteği üzerine, önceden Ermenilerin bu topraklara yerleştirilmesinin ardından Almanya’dan Almanların göçüne izin verilmiştir. Almanların Kafkasya’ya göçü, Çar I. Aleksandr’dan önceleri de gerçekleşmiş bir olaydır. Henüz Çar I. Petro ve Çariçe II. Katerina döneminde, yine de Rusya’nın kalkınması amacıyla yabancıların buraya göçüne imkân sağlanmıştır. Hatta II. Katerina, daha da ileri giderek yabancıların Rusya’da istedikleri yerde ikâmet etme ve özel muafiyetlerine dair yasa yayınlamıştır.
Almanya, XIX. yüzyılın başlarında Napolyon Savaşları’ndan yıpranmış ve ekonomik açıdan zayıf düşmüştür. Diğer Avrupa devletlerinden farklı olarak merkezî devlet kurumunun olmaması, Almanya’yı dış tehlikeler karşısında savunmasız bırakmıştır. Napolyon Savaşları sonrası açlık, sefalet çekmesi ve küçük derebeyliklere parçalanmış olması Almanya’nın gelişimini bir hayli engellemiştir. 1815 yılında Viyana Kongresi’nde küçük Alman devletlerinin birleştirilerek Alman devleti olmasına karar verilmiştir. Birleştikten sonra Almanya gelişmeye ve kalkınmaya başlamıştır.
Yeni kurulan Alman devletinin önemli unsurlarından biri de, 1805 yılında Krallık olan Würtemberg eyaletidir Würtemberg, Almanya’nın güneybatısındadır. Her zaman dinî sorunlar yaşayan Würtemberg eyaleti, papaz Martin Luther’in dini vaazlarıyla daha da çalkalanmış ve Reform Hareketi’nin başladığı yer olarak tarihe geçmiştir. Papaz Martin Luther, Eisleben doğumludur ve babasının isteği üzerine hukuk okumuştur. Ama yaşadığı bir doğa felaketi sonucu, hukuk eğitimini bırakarak papaz olmaya karar vermiştir. Dinin içerisindeyken gördüğü yanlışları düzeltmek amacıyla bir sıra vaazlarda bulunmuştur. Kilisenin sabrını taşıran en son damla ise o dönem geniş bir kitleye yayılan endülijans satışlarına karşı papaz Martin Luther’in yazmış olduğu 95 maddelik tez olmuştur. Yazdığı 95 maddelik tezini dönemin ünlü rahip ve papazlarına gönderen Martin Luther, Almanya ve Hristiyanlık tarihinde yeni bir çağ başlatmış; Protestanlık mezhebini kurmuştur. Yeni mezhebin merkezi ise Würtemberg eyaleti olmuştur.
Würtemberg Krallığı’nda yaşayan Lüterci Protestanlar, XIX. yüzyılın başlarında yeniden ayaklanmış ve dünyanın sonunun geldiğine inanarak Almanya’dan doğuya göç etmeye karar vermişlerdir. Bu amaçla da bir kısım dindarlar Viyana Kongresi’ne katılmak için Würtemberg’den geçen Rus Çarı I. Aleksandr ile görüşmüş ve ondan Kafkasya’ya göç etmek için izin istemişlerdir. Bu durumda hoşnut olan Çar I. Aleksandr, Rusya ile Kafkasya’nın kalkınması ve bu topraklarda Hristiyanlığın yayılması amacıyla Almanya’nın Würtemberg eyaletinden dindarların buraya göçünü olumlu karşılamıştır. İşgüzar ve becerikli Almanlar ziraatın ve hayvancılığın gelişmesine yardım ederek kendi dinlerini yayacaklarını düşünen Rus Hükûmeti göç eden Almanlara, bu topraklarda özel imtiyazlar vermekten de çekinmemiştir. Ama olaylar hiç de Çar’ın istediği gibi gelişmemiş, Almanlar yeniliklere karşı kapalı olmuş ve eskiden bildikleri ziraat işleriyle uğraşmışlardır.
Belirli bir süre sonra Kafkasya’daki Alman kolonileri gelişmiş ve genişlemiştir. Ama I. ve II. Dünya Savaşı sırasında Almanlar, bir daha göç edilmeye zorlanmış, bütün haklarından men edilmişlerdir.