Amaç: Yüksek risk HPV pozitif, normal veya anormal sitolojik bulgusu olan hastalarda kolposkopik biyopsi sonuçların değerlendirilmesi ve bu biyopsi sonuçları ile birliktelik gösteren yüksek risk HPV tiplerinin dağılımının belirlenmesi amaçlandı. Materyal ve Metod: Ocak 2017 ve Eylül 2017 tarihleri arasında rutin jinekolojik kontrol veya herhangi bir jinekolojik şikayetle Harran Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniğine başvuran hastalar ile gerçekleştirildi. Hastalar 20-30, 31-40 ve 40 yaş üstü olmak üzere 3 gruba ayrıldı. Hastalardan papsmear ve eş zamanlı olarak serviks transformasyon zonundan ve servikal eksternal os'tan HPV taraması için sürüntü alındı ve yüksek risk HPV DNA varlığı araştırıldı. Yüksek risk HPV pozitif normal veya anormal sitolojik bulgusu olan 84 hasta çalışmaya dahil edildi. Bulgular: Yüksek risk HPV pozitifliği olan 84 hastanın smear sonuçları; %61,9 inflamasyon, %6 ASCUS, %17,9 LGSIL, %10,7 yüksek dereceli servikal intraepitelyal lezyon, %1,2 atipik skuamoz hücreler-yüksek dereceli lezyonun ekarte edilemediği (ASC-H) ve % 2.4 atrofi olarak raporlandı. Smear sonucu inflamasyon olan hastalarda en sık kolposkopik biyopsi tanısı CIN I (%21,2), önemi bilinmeyen atipik skuamoz hücre olanlarda CIN II (%40), düşük dereceli servikal intraepitelyal lezyon olanlarda, epitelyal hiperplazi (%33,3) idi. Smear sonucu HSIL olan hastalarda %44,4 CIN II ve CIN III, %11,1 CIN I patolojik tanıları raporlandı. Skuamoz kanser tanısı alan iki hastada HPV 16, bir hastada ise HPV 18 pozitifliği saptanırken serviks adenokanser tanısı alan iki hastanın birinde HPV 16, diğerinde ise HPV 18 tespit edildi. Sonuç: Yüksek risk HPV pozitif olan hastalarda smear sonucundan bağımsız yapılan kolposkopik biyopsi ile displazik lezyonları saptama olasılığı artmaktadır. İleride daha kapsamlı çalışmalarla yüksek risk HPV taramasının tek başına smear testinin yerini alabileceğini düşünmekteyiz.