“…Ancak bu izahat, idare hukukunda kamu tüzel kiĢiliği teorisinin iĢlevsiz kaldığını göstermez. Çünkü idari bir kuruluĢ olarak statüsü, eylem ve iĢlemlerde bulunabilme, idari sözleĢmeler yapabilme, kamu görevlileri istihdam edebilme, kamu malları edinebilme ve bunlar üzerinde tasarruflarda bulunabilme, idari denetim yapabilme, idari yönden denetlenmeye açık ve tâbi olma(Stelkens, 2016(Stelkens, :1019; hak ve borçlara ehil olabilme ve hakları kullanma ile borç altına girebilme yeteneğinin tespitinde kamu tüzel kiĢiliği "belirleyici" ya da "ayırıcı" vasfını yitirmemiĢtir.Bir tüzel kiĢinin niteliğinin belirlenemediği hallerde, öncelikle, kuruluşun kurucu işlemlere dayanıp dayanmadığı belirlenmelidir(Bull ve Mehde, 2009:31). Kaynağını kurucu iĢlemlerde bulmayan bir kuruluĢ kamu hizmeti ya da idari bir görev üstlenemez; idari faaliyette de bulunamaz (aynı kanaat:Günday, 2011:79).…”