Fifteen years of ultrasound guidance in regional anaesthesia: Part 2—Recent developments in block techniques

Marhofer, Peter; Harrop‐Griffiths, William; Willschke, Harald; Kirchmair, Lukas

doi:10.1093/bja/aeq086

Cited by 129 publications

(89 citation statements)

References 94 publications

Supporting

Mentioning

Contrasting

Unclassified

Order By: Relevance

“…[10,11] Adduktor spazmın önlenmesi için, obturator sinirin bloke edilmesine dair çalışmalar, uzun yıllardır yapıl-maktadır. [1,12] Obturator sinir blokajı için Labat'ın 1928 yılında geliştirdiği klasik yöntemden sonra zamanla farklı yaklaşımlar tariflenmiştir. [13,14] Bu konvansiyonel yaklaşımların dışında US'nin rejyonal anestezi pratiği-ne girmesiyle birlikte OSB'nin de US eşliğinde yapıldığı teknikler de tanımlanmıştır.…”

Section: Discussionunclassified

“…[18] klinikte önemli olanın obturator sinirin arka dalı-nın bloklanması olduğunu savunurken; Marhoffer ve ark. [12] yazdıkları derlemede obturator sinirin ön dalın bloke edilmesinin yeterli olduğunu ifade etmişlerdir. Kliniğimizde de obturator sinirin ön dalına blok uygulanmaktadır ve bu yazıda paylaşılan sonuçlar da ön dalın bloke edilmesi sonucu elden elde edilen verilere dayanmaktır.…”

Section: Discussionunclassified

See 1 more Smart Citation

Ultrasound-guided obturator block experience from past year at Kocaeli University Hospital

Aksu¹,

Gürkan

Kuş

et al. 2015

Agri

View full text Add to dashboard Cite

ÖzetAmaç: Obturator sinir bloğu, transüretral rezeksiyon sırasında obturator refleksin gelişmesini önlemek için tanımlanmıştır. Tanımlanmasından bu zamana kadar birçok farklı yaklaşım geliştirilmiştir. Bu çalışmada, interadduktor yaklaşımının sonuçlarının görülmesi hedeflenmiştir. Gereç ve Yöntem: Etik kurul onayı alındıktan sonra; Ekim 2013-Ekim 2014 tarihleri arasında transüretral rezeksiyon cerrahisi geçirmiş olan hastaların dosyaları geriye dönük olarak tarandı. Bulgular: Transüretral rezeksiyon geçiren 137 hasta olduğu bulundu. Cerrahi anestezi amacıyla spinal anestezi ve obturator sinir bloğu kombinasyonu uygulanan hasta sayısı 69'du (2'si kadın, 67'si erkek). Bütün obturator sinir blokları interadduktor yaklaşımla, ultrason eşliğinde yapıldı. Obturator refleksin görülmesinden dolayı iki hastada bloğun başarısız olduğu saptandı. Bütün hastaların operasyonları herhangi bir komplikasyona rastlanmadan tamamlandı. Sonuç: Obturator sinir bloğu obturator refleksin önlenmesi için etkili bir bloktur. Obturator sinir bloğunun spinal anestezi ile kombine edilmesi transüretral cerrahilerin anestezisinde güvenli bir yöntem olarak görülmektedir. Obturator sinir bloğunda ultrason rehberliği blok başarı oranının artmasına yardım etmekte ve hasta güvenliği açısından ek avantajlar sağlamaktadır. SummaryObjectives: Obturator nerve block is recommended to prevent obturator nerve reflex during transurethral resection. However, alternate techniques have been developed. The aim of the present study was to examine outcomes of interadductor approach. Methods: After obtaining approval from the ethics committee, files of patients who underwent transurethral resection surgery between October 2013 and October 2014 were reviewed. Results: A total of 137 transurethral resection patients were identified, in 69 ( 2 women, 67 men) of whom a combination of spinal anesthesia and obturator nerve block was used. Obturator nerve blocks were ultrasound-guided with interadductor approach. Nerve block was unsuccessful in 2 cases due to obturator nerve reflex. Surgeries were performed without complication. Conclusion: Obturator nerve block is an effective method of preventing obturator nerve reflex. Combination of obturator nerve block and spinal anesthesia seems to be a safe method of anesthesia in transurethral surgery. Ultrasound guidance improves success rates and provides additional advantages for patient safety.

show abstract

Section: Discussionunclassified

Ultrasound-guided obturator block experience from past year at Kocaeli University Hospital

Aksu¹,

Gürkan

Kuş

et al. 2015

Agri

View full text Add to dashboard Cite

show abstract

“…Lower volume of local anesthetic is required to achieve an adequate block, the quality of the block is better, the procedure itself is associated with less discomfort, and the incidence of complications as described such as hemidiaphragmatic paralysis and LAST is lower. The result is a more efficient procedure and better patient satisfaction [1,3,8,[17][18][19].…”

Section: Case 1: Bilateral Supraclavicular Cathetersmentioning

confidence: 99%

Continuous Bilateral Brachial Plexus Blockade for Acute Pain Control in Patients with Bilateral Upper Extremity Traumatic Injuries: A Review of Five Cases

Sen¹

2017

Clin Med Rev Case Rep

View full text Add to dashboard Cite

Study objective: Brachial plexus catheters are typically placed to provide regional anesthesia to the shoulder, arm, forearm, wrist and hand. However, there are risks associated with catheter placement including infection and local anesthetic toxicity. Study design:In this study we discuss five case scenarios where we felt bilateral brachial plexus blocks were appropriate and, if performed with caution, the benefits would outweigh the risks. Each of these patients suffered severe bilateral upper-extremity traumatic injuries, requiring multiple surgical procedures and debridement's while inpatient on the trauma service. These patients were chosen because of the need for pain control during their hospital stay, the appropriateness of these particular techniques, and a lack of absolute contraindications to these techniques. Conclusions:In carefully-selected patients, bilateral brachial plexus catheters can be used safely and effectively to control pain secondary to traumatic injuries to the upper extremities. These catheters are a potentially valuable tool as part of a multimodal pain control regimen, with the goal of achieving adequate pain management, while limiting opioid use.

show abstract

“…Rejyonal anestezide özellikle son 10 senede tüm dünyada ultrasonografinin daha yaygın kullanılması hem blok başarısını arttırırken hem de hasta emniyetini olumlu etkilemiştir (3,4). Ultrasonografinin ilk yıllarda belki de akla gelmeyen bir faydası ise yeni blokların tanımlanmaları olmuştur.…”

unclassified

Fascial Plane Blocks in Regional Anaesthesia and New Approaches

Gürkan¹,

Kuş²

2017

Turk J Anaesth Reanim

View full text Add to dashboard Cite

T ürk Anestesi ve Reanimasyon Dergisi'nin Nisan 2017 sayısında yayınlanacak olan pektoral blok ve meme cerrahisinde ağrı konulu makaleyi ilgi ile okuduk (1). Postoperatif ağrı tedavisinde farklı etki mekanizmaları ile opioidler, non-streoid antiinflamatuar ajanlar, opioidler ve eğer uygunsa rejyonal yöntemlerin birlikte uygulanması; hem etkin postoperatif analjezi, hem cerrahi stresin daha etkin baskılanması hem de kronik ağrı insidansının azalması açısından çok önemlidir (2).Rejyonal anestezide özellikle son 10 senede tüm dünyada ultrasonografinin daha yaygın kullanılması hem blok başarısını arttırırken hem de hasta emniyetini olumlu etkilemiştir (3, 4). Ultrasonografinin ilk yıllarda belki de akla gelmeyen bir faydası ise yeni blokların tanımlanmaları olmuştur. Bu konuda en önemli fayda interfasial yaklaşımlar olarak da adlandırabi-leceğimiz Transversus Abdominus Bloğu, Quadratus Lumborum Bloğu ve Pektoral Bloklar gibi yeni blokların klinik araştır-ma ve uygulamaların konusu olmasıdır (5). Bu konuda yenilik veya gelişme sadece adı geçen yeni blokların tanımlanması değil aynı zamanda kısa zaman sürecinde bu blokların çeşitli alternatiflerinin de üretilmesidir (6). Bu durum rejyonal anestezide etkinlik ve güvenlik açısından yeni önerilerin, yüksek bilimsel standartlarda araştırmalar aracılığı ile zamanın testinden geçmesi ve gerçekten yararlı olanların uzun vadede klinik uygulamalara girmesi açısından önemlidir.Meme cerrahisinde de yukarıdaki gelişime paralel olarak multimodal analjezinin önemli bir ayağı olarak pektoral bloklara Rafael Blanco tarafından tarif edilmiştir. 2011 yılında Rafael Blanco pektoral major ile minör kasları arasındaki brakiyal pleksusun medial ve lateral pektoral sinirlerini bloke ederek subpektoral protez, ekspander yerleştirilmesi gibi meme cerrahilerinde başarılı postoperatif analjezi sağlanabileceğini bildirmiştir. Öncelikle daha küçük alanlarda cerrahi anestezi sağlamayı hedefliyor gibi görünse de bloğun daha çok analjezik etkinliği araştırma konusu olmuştur. Zaman içerisinde hem pektoral bloğun klinik uygulamaları artmış hem de bloğun geliştirilmesi söz konusu olmuştur. İlk başta R. Blanco kendi geliştirdiği bloğu modifiye ederek pektoral blok I' e göre aksiller küretajı da içine alacak bir şekilde daha geniş cerrahilerde başarılı olabilecek Pektoral Blok II' yi tanımladı (6). Pektoral Blok II ise pektoral kaslar arasındaki lateral ve medial pektoral sinirlerin yanı sıra, pektoralis minör ve serratus anterior kasları arasındaki T2-4 spinal sinirler, uzun torasik sinirlerin blokajını da hedef almaktadır. Yazar tanımladığı yaklaşımı Blanco'nun (Pektoral Blok I) korakoid yaklaşımına alternatif olarak belirtmektedir. Yazıda iğnenin medialden laterale yönlendirilmesi torakoakromiyal arter, sefalik ven ve plevranın olası hasarlanmasından kaçınılabileceğini belirtilmiştir ki teknik için önemli bir avantaj sağlamaktadır. Periferik sinir bloklarında kateter uygulamaları ise postoperatif analjezi için önem taşımaktadır. Yazarında belirttiği üzere kateterler yaklaşık 7 gün süreye kadar etkili ...

show abstract

Fifteen years of ultrasound guidance in regional anaesthesia: Part 2—Recent developments in block techniques

Cited by 129 publications

References 94 publications

Ultrasound-guided obturator block experience from past year at Kocaeli University Hospital

Ultrasound-guided obturator block experience from past year at Kocaeli University Hospital

Continuous Bilateral Brachial Plexus Blockade for Acute Pain Control in Patients with Bilateral Upper Extremity Traumatic Injuries: A Review of Five Cases

Fascial Plane Blocks in Regional Anaesthesia and New Approaches

Contact Info

Product

Resources

About