Koç tasviri, koç boynuzu, koç maskı ve koçbaşı gibi figürler erken çağlardan beri dünyanın birçok yerinde farklı sanat temaları için önemli bir yere sahip olmuştur. Koç biçimli heykeller veya mezar taşları da dünyada en yaygın sanat eserleri arasında yer almıştır. Kararlılık, güç ve liderlik ile ilişkilendirilen koç, son derece etkileyici bir hayvan olduğu kadar güçlü bir semboldür. Evcilleştirme yoluyla insanlık koyun ve koçlarla yakın bir ilişki kurmuştur. Bu ilişkinin etkisi insan kültürlerinde bulunur; İncil'deki ikonografiden Yunan zodyakına kadar koç, müthiş olduğu kadar etkilidir. Kültürden kültüre değişik anlamlar yüklenen koç figürleri bazen koruyucu güç, kuvvet, eril güç, yiğitlik, bereket, bolluk ve bazen de nazarlardan korunma 'gibi sembolik ifadelerle hayatın önemli bir parçası olmuştur. Asya kıtasına bakıldığında Moğolistan'dan Türkiye'ye kadar pek çok ülkede benzer amaçlarla, benzer form ve süslemelerle koç biçimli mezar taşlarının ortaya çıktığı görülmektedir. Gürcistan'da koç boynuzu ile ilgili eserler dikkate alındığında, koç boynuzu motifine birçok mimari yapıda rastlanmasının yanı sıra birçok yerde koç biçimli mezar taşlarına da rastlamak mümkündür. Bu makalemizde koç figürlü küçük el sanatlarının yanı sıra özellikle Gürcü dini mimarisinde yer alan koç başları ve Tiflis Etnografya Müzesi'nde sergilenen ve sırtında kilise modeli olan koç biçimli mezar taşları üzerine bir değerlendirme yapılmaya çalışılacaktır. Amacımız, yapılan bu değerlendirmeler neticesinde, koçbaşı heykellerinin kiliselere hangi amaçlarla yerleştirildiği ve nasıl bir sembolik anlam ifade ettiğini ortaya koymaya çalışmaktır.