Özet Doğu Roma İmparatorluğu tarihsel süreç içerisinde ülkesinin doğu sınırlarında çeşitli kavimlerin tehditi altında kalmıştır. Bunlardan en önemlilerinden biri de Suriye'nin kuzeyinden Anadolu içlerine hatta İstanbul'a kadar uzanan Arap-İslam dünyasından gelen tehditler olmuştur. Hz. Muhammed(S.A.V)'in İslam dinini tebliğ etmesiyle başlayan bu süreç Dört Halife dönemi, Emeviler ve Abbasiler döneminde yoğun bir şekilde devam etmiştir. Doğu Roma İmparatorluğu zaman zaman İslam dünyasına karşı uzun süren zorlu savaşlar yapmış, hatta başkent İstanbul dahi Araplar tarafından birkaç kez kuşatılmıştır. Ancak tüm bunların yanı sıra Doğu Roma İmparatorluğu, İslam dünyasından sosyo-kültürel anlamda da etkilenmiştir. İmparator Theofilos dönemi bu etkileşimin açık bir şekilde gözler önüne serildiği bir dönem olmuştur. İmparator Theofilos, Abbasi halifeleri Me'mun ve Mutasım ile ülkesini korumak için birçok savaşın yanı sıra siyasi-diplomatik manevralara başvurmuştur. Bu noktada İslam dünyasındaki iç karışıklıklardan yararlanmak için her iki halife döneminde de Babek El Harami isyanını desteklemiştir. Diğer yandan Endülüs Emevi Emiri II. Abdurrahman'a elçilik heyeti göndererek onları Abbasilere karşı kışkırtmaya çalışmıştır. Ancak İmparator bir yandan İslam dünyasına karşı bu tür mücadele tedbirleri alırken diğer yandan ise İslam dünyasına karşı hayranlığını gizleyememiştir. Abbasi halifelerinin saraylarına benzer kendine bir saray yaptırması, tasvir kırıcılık politikaları izlemesi, Abbasi Halifesi Harun Reşid gibi tebdili kıyafet ile halkının arasında dolaşması bunun en açık örneklerindendir. Bu nedenle İmparator Theofilos, İslam dünyasına hayranlığı ile tanınan bir imparator olarak tarihi kayıtlara geçmiştir.