İnsan İmmün Yetmezlik Virüsü (HIV), bağışıklık sistem hücrelerini hedef alarak enfeksiyon oluşturan ve enfeksiyon ilerlediğinde Edinilmiş İmmün Yetmezlik Sendromuna (AIDS) neden olabilen bir virüstür. Bu çalışmanın amacı, Diş Hekimlerinin HIV/AIDS hastalığının olası bulaş yolları, HIV'in bulunabileceği vücut sıvıları ve HIV/AIDS'in ağız içi belirtileri ile ilgili bilgi düzeylerini saptamak, bilgiye ulaşım yollarını belirlemek, hastalara karşı tutum ve farkındalıklarını değerlendirmektir. Gereç ve Yöntem: Survey Monkey anket sistemiyle 17 soruluk anket hazırlandı. Hazırlanmış olan link, diş hekimlerine mail, cep telefonu ve sosyal paylaşım üzerinden gönderilerek yanıtlanması istendi. Anketi yanıtlayan 180 hekimin cevapları değerlendirildi. Bulgular: Anketi cevaplayan diş hekimlerinin %73'ü kadın, %43'ü 31-40 yaş aralığında idi. HIV/AIDS hastalarının ağız lezyonları hakkında bilgileri sorulduğunda %39,6'sı oral kandidiazis olarak yanıtladı. HIV/AIDS bilgi düzeyini ölçen sorularda; %28,4'ü HIV ve AIDS'in aynı tanım olmadığını, %99'u korunmasız cinsel ilişki, kan teması ve kesici delici aletlerle yaralanma ile bulaş olduğunu bilmekteydi. Önemli bir oranda diş hekimi; idrar, tükürük, bardak, havlu gibi ortak kullanılan malzemelerle de hastalığın bulaştığını ifade etmişlerdi (%20-40). HIV enfekte hasta ile ilgili tutumları değerlendirildiğinde, katılımcıların yarısından fazlası çekinmeden tedavi yaparım demişti. Hastalardan kendilerine HIV bulaşma endişesi olup olmadığı sorulduğunda, %40'ı evet yanıtını vermişlerdi. HIV/AIDS hakkındaki bilgilerini en çok fakültede (%85) ve yazılı kaynaklardan (%56,1) edindiğini ifade etmişlerdi. Diş hekimlerinin %73,3'ü HIV/AIDS ve oral lezyonlar hakkında yeterli bilgiye sahip olmadıklarını ve bilgilerinin güncellenmesinin gerektiğini belirtmişlerdi. Sonuç: Çalışmamızda diş hekimlerinin bilgi düzeyinin genel olarak kabul edilebilir olmasına rağmen, HIV'in bulaş yolları konusunda yanlış bilgi ve tutumda oldukları görülmüştür. Mezuniyet sonrası sahada çalışan diş hekimlerine yönelik bilgilerin güncellenmesinin önemli olduğu düşünülmüştür.