Reklam okuryazarlığı, çocukların maruz kaldıkları her türlü medya içeriklerinin (televizyon, Youtube, İnstagram, Facebook vb.) olumsuz yönlerinden kendilerini korumaları için sahip olmaları gereken en önemli okuryazarlık türlerinden biridir. Reklam okuryazarlığı geleneksel görüşe göre çocuklar için bir tür filtre işlevine sahiptir. Bilişsel görüşe göre ise çocuklar sahip oldukları eleştirel bakışla kendi istek ve ihtiyaçlarına göre izleyecekleri reklama karar verme kabiliyeti kazanmaktadır. Ancak söz konusu ikinci görüşün işlevini alan yazında kanıtlayacak deneysel çalışmaların olmadığını tespit eden alan uzmanları reklam okuryazarlığı kavramını yeniden düşünmüşlerdir. Bu düşünme çerçevesinde, reklam okuryazarlığı becerisini “kavramsal reklam okuryazarlığı, reklam okuryazarlığı performansı ve tutumsal reklam okuryazarlığı” olmak üzere üç boyutlu bir biçimde tasarlamışlardır. Onlara göre söz konusu üç boyuttan üzerinde durulması gereken boyut, tutumsal reklam okuryazarlığıdır. Çünkü tutumsal reklam okuryazarlığı çocukların reklamlara karşı vereceği tepkide önemli roller oynamaktadır. Kısacası, tutumsal reklam okuryazarlığı kavramsal reklam okuryazarlığı bilgilerini ve performanslarını etkileyen en önemli etkenlerdendir. Bu bağlamda, araştırmanın amacı; ülkemizdeki ortaokul öğrencilerinin reklam okuryazarlığı konusundaki tutumları ile sınıf düzeyleri arasında anlamlı bir farklılaşmanın olup olmadığını incelemektir. Araştırma, nicel araştırma yaklaşımlarından tarama modeline göre desenlenmiştir. Araştırmada, veri toplama aracı olarak Rozendaal vd. (2014) tarafından geliştirilen Tutumsal Reklam Okuryazarlığı Ölçeği kullanılmıştır. Ön yargı, Şüphe ve Beğeni olmak üzere 3 boyuttan oluşan ölçeğin güvenirlik katsayısı Rozendaal (2014) tarafından .71 olarak tespit edilmiştir. Bizim çalışmamızda ise ölçeğin genel güvenirlik katsayısı .73, Ön Yargı, Şüphe ve Beğeni boyutları için ise sırasıyla .72, .74 ve .82 olarak tespit edilmiştir. Söz konusu ölçek, ülkemizde ortaokul kademesinde eğitim-öğretimine devam eden 5, 6 ve 7. sınıf öğrencilerine çevrim içi anket formunda uygulanmıştır. Anket verilerinin analizlerinden elde edilen bulgulara göre; ortaokul öğrencilerinin reklam okuryazarlığı tutumlarının Ön Yargı, Şüphe ve Beğeni düzeylerinin ortalamalarının sınıf düzeyine göre değiştiği; ancak tespit edilen farklılaşmanın istatistiki olarak anlamlı olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.