Determination of Patient Opinions Related to Intensive Care Environment in Thoracic Surgery

Abstract

ÖZAmaç: Yoğun bakım ortamına ilişkin hastaların görüşlerinin alınması iyileştirici yoğun bakım ortamı sağlanmasına temel oluşturur. Araştırma toraks cerrahi yoğun bakım ünitesinde yatan hastaların yoğun bakım ortamı ile ilgili görüşlerinin incelenmesi amacı ile yapılmıştır. Çalışma Planı: Araştırma bir üniversite hastanesinin toraks cerrahi yoğun bakım ünitesinde 100 hasta ile tanımlayıcı olarak yapılmıştır. Gereç ve Yöntem: Yoğun bakım ünitesinde en az 24 saat yatan, postoperatif dönemde iki ya da dört saat içinde ekstübe olan, soruları anlayabilecek ve yanıtlandırabilecek durumda olan hastalar örneklem grubuna dahil edilmiştir. Araştırmada hastaların yoğun bakım ortamına ilişkin görüşlerini belirlemek amacı ile "Yoğun Bakım Ortamına İlişkin Hasta Görüşleri Belirleme Formu" kullanılmıştır. Bulgular: Araştırmaya katılan hastaların yaş ortalaması 49±16'dır. Hastaların yoğun bakımda kalış gün sayısı ortalama 3 gündür. Hastaların çoğunluğu yoğun bakım ünitesinde aydınlatma düzeyinin ve ortam sıcaklığının normal olduğunu (%88) ve ses düzeyinin rahatsız edici olmadığını (%86) belirtmişlerdir. Hastaların tamamına yakını (%96) ailesini merak ettiğini, %66'sı aile üyelerinin sürekli yanında kalmasını istediklerini belirtmişlerdir. Hastaların çoğu hemşireye (%97) ve hekime (%75) sorunlarını rahatlıkla söyleyebildiklerini ve %96'sı yoğun bakımda mahremiyetine saygı gösterildiğini belirtmiştir. Sonuç: Araştırma sonuçları hastaların yoğun bakım ortamı ile ilgili olumlu görüşlere sahip olduğunu göstermektedir. Anahtar kelimeler: Toraks cerrahisi, yoğun bakım ortamı, hasta memnuniyeti, hemşirelik bakımı aBSTRaCT Objective: Receiving the opinions of patients regarding intensive care environment forms a basis for providing a a more improved intensive care environment. The study was conducted for the purpose of examining the opinions of patients hospitalized in intensive care unit of chest surgery regarding intensive care environment. Study Plan: This descriptive study was conducted with 100 patients in the surgical intensive care unit of chest surgery of a university hospital. Materials and Methods:The patients who were hospitalized in the intensive care unit for at least 24 hours, extubated within two or four hours during the postoperative period, and could understand and answer the questions were included in the sample group. In the study, the "Determining the Opinions of Patients Regarding Intensive Care Environment Form" was used for determining the opinions of the patients regarding intensive care environment.Results: Mean age of the patients who participated in the study was 49±16 years. They were hospitalized in the intensive care unit for three days, on average. Majority of the patients stated that illumination level and ambient temperature in the intensive care unit were normal (88%) and the voice level was not disturbing (86%). Almost all the patients (96%) stated that they were worried about their families and 66% of them wanted their families to stay with them all the time. Majority of the patients indicated that the...

The effects of eye masks and earplugs on sleep quality, anxiety, fear, and vital signs in patients in an intensive care unit: A randomised controlled study

“…Patients in ICUs who are critically ill experience an interrupted day/night routine, high levels of noise, and illness-related stress (Kol & Dikmen, 2018). Although the total sleep duration of the patients in the CICU is normal (7-9 h a day), there is an increase in the percentage of wakefulness and Stage 1 sleep, while there is a decrease in Stage 2, Stage 3, and rapid eye movement (REM) sleep.…”

“…Factors that cause noise can be listed as monitors, ventilators, infusion pumps, the sounds of the working personnel, telephone, and the sounds from other inpatients (Azimian et al, 2019;Azizpour et al, 2017). According to the World Health Organization (WHO) guide, noise level in hospitals should not exceed a maximum of 40 dB during the day and 30 dB at night (Kol & Dikmen, 2018).…”