Amaç: Ruhsal bozukluklarda tekrarlayan yatışlar hastalığın bireysel, toplumsal ve mali yükünü arttırmaktadır. Bu çalışmada psikotik semptomları olan ve olmayan olguların tekrarlayan yatış oranlarının belirlenmesi, tekrarlayan yatışlar açısından sosyodemografik ve klinik değişkenlerin karşılaştırılması amaçlanmaktadır. Yöntem: Kliniğimizde 01.07.2013-30-06.2017 tarihleri arasında yatarak sağaltım gören tüm hastalar retrospektif olarak çalışmaya dahil edilmiştir. Psikotik bulguları olan ve olmayan olarak olgular sosyodemografik ve klinik değişkenler açısından karşılaştırılmıştır. Çalışmaya dahil edildiği yatışla beraber 18 ay içinde birden fazla yatışı olan hastalar tekrarlayan yatış; 3 ve üzeri yatışı olan hastalar döner kapı fenomeni olarak kabul edilmiştir. Tekrarlayan yatışı ve döner kapı fenomeni olan olgular diğerleri ile sosyodemografik ve klinik değişkenler açısından karşılaştırılmıştır. Bulgular: Çalışmaya dahil edilen 903 hastanın yaş ortalaması 40.02 ±14.31 idi. DSM-5 tanı ve sınıflandırma sistemine göre hastalık ana tanıları en sıkdepresif bozukluklar (%35.3), 2. sıklıkta şizofreni ve psikoz ile giden diğer bozukluklar (%18.2), 3.sıklıkta bipolar ve ilişkili bozukluklar (%17.8) olarak bulunmuştur. Tüm hastaların %38.7'sinin psikotik, %61.4'ünün psikotik olmayan grupta olduğu görülmüştür. Tüm hastaların %24'ünü tekrarlayan yatışları olan hastalar, % 6.9'unu döner kapı fenomeni hastaları oluşturmuştur. Psikotik hastaların %22.7'sinin, psikotik olmayan hastaların %24.8'inin tekrarlayan yatışı olduğu görülmüştür. Psikotik bulguları olan ve olmayan hastalar arasında yatış sayıları açısından anlamlı farklılık saptanmamıştır (p>0.05). Sonuç: Çalışmamızda psikotik bulguların tekrarlayan yatışlar üzerine etkisi gösterilmemiştir. Tekrarlayan yatışlar üzerine etkili olabilecek diğer faktörlerin de değerlendirildiği ileriye dönük, geniş hasta sayısına sahip izlem çalışmaları bu konunun aydınlatılmasına yardımcı olacaktır.