Abstract:Abstract
Objective: All communities around the world can face a devastating disaster at any time. Therefore, it is of great importance for hospitals to maintain their medical care functions in cases of injuries that may occur after disasters. An effective disaster response in critical situations in hospitals requires not only well-planned and coordinated efforts but also well-trained and experienced professional staff. For that our purpose to investigate and compare the preparedness levels of health prof… Show more
“…As a result of Hisar and Yurdakul's research, it was determined that nursing students did not have sufficient knowledge about disasters (Hisar & Yurdakul, 2015). Training was found to increase the level of preparedness of nursing students and health personnel in disasters and to increase more efficient health service delivery, but it was stated that the formalization of this training would not make a positive contribution according to Dinçer and Kumru's study (Dinçer & Kumru, 2021). It was stated that "Jenning's Disaster Management Model in Nursing" could be used in training to be given to nursing students about disasters (Kalanlar, 2013).…”
Afetlerin önemli bir halk sağlığı sorunu olarak nitelendirilmesinde etkili olan bazı faktörler vardır. Bunlar; neden olduğu ciddi kayıplar, toplumsal olumsuz etkiler, zamanının belirsiz olması, ekonomik sıkıntılara sebep olması, psikolojiyi olumsuz etkilemesi şeklinde ifade edilebilir. Afetler oluşum hızlarına göre, esas aldığı kaynaklarına göre ve meydana getirdiği büyüklüğüne göre olmak üzere üç şekilde sınıflandırılmaktadır. Türkiye’nin içinde bulunduğu iklim koşullarından dolayı afet durumlarını sık yaşadığı bilinmektedir. Kayıpların çokça yaşanmasına sebep olan deprem ülkemizde ilk sırada yer alan afetlerdendir. Ülkemiz ve çevresinin etrafındaki sismik hareketleri sürekli izleyen AFAD gerekli analizleri yapmaktadır. Son zamanlarda olağandışı durumların görülmesinin artması afet yönetimi, afet hemşireliği kavramlarını ortaya çıkarmaktadır. Ulusal ve uluslararası olarak olağandışı durumlara karşı hazırlıklı olmak gerekmektedir. Afet hemşireliği; afetle ilgili hemşirelik işlevlerine göre esas beceri ve bilginin, esnek ve sistematik kullanımı ve işlevlerin geniş oranda sağlığa olan etkilerinin ve hayati tehlike içeren risklerin asgari düzeye indirilmesi hedefiyle, diğer multidisipliner bölümlerle iş birliği içinde yürütülmesi gereken işlevler biçiminde ifade edilmektedir. Afetlerdeki hemşirelik girişimleri afet öncesi (hazırlık aşaması), afet anı (yanıt aşaması) ve afet sonrası (iyileşme dönemi) olmak üzere üç kısma bölünebilir.
“…As a result of Hisar and Yurdakul's research, it was determined that nursing students did not have sufficient knowledge about disasters (Hisar & Yurdakul, 2015). Training was found to increase the level of preparedness of nursing students and health personnel in disasters and to increase more efficient health service delivery, but it was stated that the formalization of this training would not make a positive contribution according to Dinçer and Kumru's study (Dinçer & Kumru, 2021). It was stated that "Jenning's Disaster Management Model in Nursing" could be used in training to be given to nursing students about disasters (Kalanlar, 2013).…”
Afetlerin önemli bir halk sağlığı sorunu olarak nitelendirilmesinde etkili olan bazı faktörler vardır. Bunlar; neden olduğu ciddi kayıplar, toplumsal olumsuz etkiler, zamanının belirsiz olması, ekonomik sıkıntılara sebep olması, psikolojiyi olumsuz etkilemesi şeklinde ifade edilebilir. Afetler oluşum hızlarına göre, esas aldığı kaynaklarına göre ve meydana getirdiği büyüklüğüne göre olmak üzere üç şekilde sınıflandırılmaktadır. Türkiye’nin içinde bulunduğu iklim koşullarından dolayı afet durumlarını sık yaşadığı bilinmektedir. Kayıpların çokça yaşanmasına sebep olan deprem ülkemizde ilk sırada yer alan afetlerdendir. Ülkemiz ve çevresinin etrafındaki sismik hareketleri sürekli izleyen AFAD gerekli analizleri yapmaktadır. Son zamanlarda olağandışı durumların görülmesinin artması afet yönetimi, afet hemşireliği kavramlarını ortaya çıkarmaktadır. Ulusal ve uluslararası olarak olağandışı durumlara karşı hazırlıklı olmak gerekmektedir. Afet hemşireliği; afetle ilgili hemşirelik işlevlerine göre esas beceri ve bilginin, esnek ve sistematik kullanımı ve işlevlerin geniş oranda sağlığa olan etkilerinin ve hayati tehlike içeren risklerin asgari düzeye indirilmesi hedefiyle, diğer multidisipliner bölümlerle iş birliği içinde yürütülmesi gereken işlevler biçiminde ifade edilmektedir. Afetlerdeki hemşirelik girişimleri afet öncesi (hazırlık aşaması), afet anı (yanıt aşaması) ve afet sonrası (iyileşme dönemi) olmak üzere üç kısma bölünebilir.
İlk kez Kopenhag Üniversitesi’nde Prof Dr. Henrik Kehlet tarafından gündeme gelen ERAS (Enhanced Recovery After Surgery); postoperatif iyileşme sürecini hızlandırmak amacıyla tedavi sürecini multidisipliner olarak ele alan önerilerin yer aldığı evrensel bir protokoldür. ERAS, perioperatif sürecini tamamını kapsar. Avrupa’da bu protokol ERAS olarak tanımlanırken, Amerika’da fast track (hızlandırılmış süreç) bilinmektedir. Protokolün ameliyat sonrası iyileşme sürecini hızlandırdığı, hospitalizasyonu ve morbiditeyi azalttığı birçok çalışmada kanıtlanmış ve protokol farklı branşlarda uygulanmaya başlanmıştır. Türkiye’de ise ERAS ile ilgili ilk bilimsel çalışmalar 2008 yılında Doç. Dr. Haldun Gündoğdu ve arkadaşları ile yapılmıştır. 2017 yılında ERAS Türkiye Derneği kurulmuştur. Birçok farklı branşlarda kanıt temelli bilgilerle perioperatif optimizasyonu sağlamayı hedefleyen ERAS protokolleri postoperatif sonuçların iyi olması için preoperatif ve perioperatif sürecin etkin yönetilmesi gerekliliğini savunmaktadır. Optimal perioperatif bakım için multidisipliner ekip iş birliği gerekmektedir. Hastaların perioperatif süreçte etkin bakımının sağlanması cerrahi kaliteyi ve hasta memnuniyetini arttırır, postoperatif komplikasyonları ve azaltır ve hospitalizasyon sürecini hızlandırır. Bu nedenle cerrahi geçirecek hastanın perioperatif optimizasyonun sağlanması amacıyla ERAS konusunda çalışmaların artması ve kanıta dayalı bilgilerin oluşturulması önemlidir. Bu bölüm perioperatif süreçte hasta optimizasyonu hakkında okuyuculara bilgi vermek amacıyla yazılmıştır.
Serviks kanseri dünyada ve ülkemizde hızla yaygınlaşan önemli bir kadın sağlığı sorunudur. Serviks kanseri süreçleri; cerrahi süreç, radyoterapi, kemoterapi ve evde bakım süreçlerinden oluşmaktadır. Serviks kanseri tanısı alan kadınlar, tedavi ve takip sırasında kendilerini nelerin beklediği konusunda belirsizlik yaşamaktadırlar. Bu durum kadınların yaşam kalitesini ve psikososyal durumunu olumsuz etkilemektedir. Cerrahi, radyoterapi, kemoterapi ve evde bakım süreçlerinde ki uygulamalarda sıklıkla komplikasyonlarla karşılaşılmaktadır. Serviks kanserinde semptomların etkin yönetimi için hemşirelik bakımı çok önemli bir yere sahiptir. Hemşireler fiziksel ve psikososyal rehabilitasyonunu güçlendirerek, hastanın yaşam kalitesini ve konforunu arttırmaya odaklanmalıdır. Sağlık profesyonellerinin nitelikli bakım verebilmek için, güncel gelişmeleri takip etmesi ve bakıma yansıtabilmesi, serviks kanseri süreçlerinin etkin yönetimi açısından büyük önem arz etmektedir. Bu nedenle, serviks kanseri süreçlerinde bakım verecek olan hemşirelerin izleyecekleri yol ve bakımın önemine dikkat çekilmesi amacıyla bu yazı ele alınmıştır
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.