Combined spinal epidural anesthesia for laparoscopic appendectomy in adults: A case series

Abstract

Background:Laparoscopy is one of the most common surgical procedures and is the procedure of choice for most of the elective abdominal surgeries performed preferably under endotracheal general anesthesia. Technical advances in the field of laparoscopy have helped to reduce surgical trauma and discomfort, reduce anesthetic requirement resulting in shortened hospital stay. Recently, regional anaesthetic techniques have been found beneficial, especially in patients at a high risk to receive general anesthesia. Herewith we present a case series of laparoscopic appendectomy in eight American Society of Anaesthesiologists (ASA) I and II patients performed under spinal-epidural anaesthesia.Methods:Eight ASA Grade I and II adult patients undergoing elective Laparoscopic appendectomy received Combined Spinal Epidural Anaesthesia. Spinal Anaesthesia was performed at L2-L3 interspace using 2 ml of 0.5% (10 mg) hyperbaric Bupivacaine mixed with 0.5ml (25 micrograms) of Fentanyl. Epidural catheter was inserted at T10-T11 interspace for inadequate spinal anaesthesia and postoperative pain relief. Perioperative events and operative difficulty were studied. Systemic drugs were administered if patients complained of shoulder pain, abdominal discomfort, nausea or hypotension.Results:Spinal anaesthesia was adequate for surgery with no operative difficulty in all the patients. Intraoperatively, two patients experienced right shoulder pain and received Fentanyl, one patient was given Midazolam for anxiety and two were given Ephedrine for hypotension. The postoperative period was uneventful.Conclusion:Spinal anaesthesia with Hyperbaric Bupivacaine and Fentanyl is adequate and safe for elective laparoscopic appendectomy in healthy patients but careful evaluation of the method is needed particularly in compromised cardio respiratory conditions.

Laparoscopic Abdominal Surgery Under Regional Anesthesia: A Retrospective Evaluation

“…Bu çalışmada KSEA ve SA'nın LK, LA ve laparoskopik TEP inguinal herni tamirini içeren laparoskopik cerrahi girişimler için uygun ve güvenli bir anestezi tekniği olduğunu ve genel anesteziye bir alternatif olabileceğini gösterdik. Elde ettiğimiz bu sonuçlar önceki çalışmaların sonuçlarını güçlendirmektedir (7)(8)(9)(10)(11)(12)(13)(14)(15)(16)(17)(18).…”

“…Her ne kadar istatistiksel olarak anlamlı olmasa da LA'da omuz ağrısının, LK'ya göre yaklaşık olarak iki kat, laparoskopik TEP inguinal herni tamirine göre ise üç kat daha fazla görüldüğünü bulduk. LA'da hastaya baş aşağı pozisyon verilmesiyle intraabdominal sıvı ve kanın diafragmaya doğru yönlenmesi daha sık omuz ağrısı görülmesinin nedeni olabilir (8,16). Laparoskopik TEP herni tamirinde karbondioksit insüflasyonu her ne kadar ekstraperitoneal alana yapılsa da, disseksiyon sırasında periton yırtıklarına bağlı olarak pnömoperitoneum gelişebilir (9).…”

“…Batın içi basınçta artış renin-anjiotensinaldesteron sistemini uyararak sempatik tonusu artırır ve yeterli intravasküler hacim varlığında iç organlardaki kanı sistemik venlere yönlerdirerek kalp debisi ve sistemik arter basıncında artışa neden olur (6,29,30). Laparoskopik cerrahide SA'ya bağlı hipotansiyon insidansı %11,5 ile %18,2 arasında bildirilmektedir (8,14,16,30). Bu çalışmada kardiyovasküler değişiklikler minimaldi ve hipotansiyon 250 mL izotonik salinin 5 dakika içinde verilmesiyle kolaylıkla tedavi edilmiş ve hiçbir hastada bradikardi görülmemişti.…”

“…Bu çalışmada omuz ağrısı, üriner retansiyon, spinal baş ağrısı ve POBK, postoperatif komplikasyonlar olarak tespit edildi. Postoperatif omuz ağrısı insidansı rejyonal anestezi için %5,3-16 olarak bildirilmektedir ve bizim sonuçlarımıza benzerlik göstermektedir (8,19,20,22,31). Omuz ağrısı residüel karbondioksitin neden olduğu diafragma irritasyonunun bir sonucudur (32).…”

“…Bunun nedeni uyanık hastalarda, aspirasyonun ve girişim sırasında uyanık hastalar tarafından tolere edilemeyeceği düşünülen pnömoperitoneuma sekonder solunumsal ve abdominal rahatsızlık hissi ve omuz ağrısının önlenmesi veya yetersiz kas gevşemesi olabilir (7)(8)(9)(10). Rejyonal anestezi altında gerçekleştirilen ilk laparoskopik cerrahi girişimler genel anestezinin riskli olduğu hastalarla sınırlıydı (11)(12)(13).…”