Classification of Rocks in Manisa-Gürle Village Region and Investigation of Their Usability as Concrete Aggregate

Abstract

Günümüzde yapı inşasında en yaygın kullanılan yapı malzemelerinden biri olan beton; çimento, su, agrega ve katkı maddelerinin uygun oran optimizasyonu sağlanarak elde edilmektedir. Betonun fiziksel, kimyasal, mineralojik ve özellikle mekanik özelliklerinin istenilen düzeyde olması inşa edilen yapıların dayanımlı ve dayanıklı olması açısından önemlidir. Bu doğrultuda, beton karışımının önemli bir parçası olan agregaların seçimi beton özelliklerine etki eden önemli faktörlerden biridir. Agrega seçiminde sedimanter kökenli kayaçlardan olan kalker ve dolomitik yapıdaki kayaçların kullanılması agreganın çimento ile aderansının güçlü olmasını sağlamaktadır. 
 Bu çalışmada Manisa-Gürle köyü yöresinde bulunan kayaçların tanımlanıp sınıflandırılarak beton içerisinde agrega olarak kullanımının uygunluğunun araştırılması amaçlanmıştır. Bu kapsamda, agrega numunelerinin fiziksel, kimyasal ve mineralojik özellikleri tespit edildikten sonra yıkanmış ve yıkanmamış agrega kullanarak 18 adet beton numunesi hazırlanmış ve 7, 14 ve 28 gün sonunda beton basınç dayanımları test edilmiştir. Çalışma sonucunda incelenen kayacın dolomitik kireçtaşı sınıfında yer aldığı, dolomitik kireçtaşı agregaların beton yapımında kullanılmasının uygun olduğu belirlenmiştir. Ayrıca yıkanmış agrega kullanımının yıkanmamış agrega kullanımına göre beton basınç dayanımını arttırdığı tespit edilmiştir.

Experimental investigation on the application of concrete produced with limestone and dolomitic limestone aggregates in building constructions

“…properties of dolomitic limestone aggregates, sample number 2 was obtained from the study conducted by Solak (8), and comparisons with other samples were made.…”

Doğu Karadeniz Bölgesi Doğal Taşlarının Beton Üretiminde Agrega Olarak Kullanılabilirliğinin İncelenmesi

“…Çimento, agrega, su ve katkı maddelerinin (priz hızlandırıcı, akışkanlaştırıcı vb.) belirli oranlarda karıştırılmasıyla üretilen beton, i) onu oluşturan malzemelerin doğada fazlaca bulunması ve/veya kolay ve ucuz bir şekilde temin edilebilmesi, ii) gelişmiş bir teknolojiye ihtiyaç duyulmadan kolayca üretilebilmesi, iii) işlenerek istenilen şeklin kolayca verilebilmesi, iv) priz aldıktan sonra dayanımının yüksek olması ve v) çelik ve ahşap malzemelere kıyasla hem daha ekonomik hem de dış etkilere karşı daha dirençli olması gibi avantajlarından dolayı günümüzde inşaat endüstrisinin olmazsa olmaz malzemelerinden birisidir [1], [2]. Ülkemiz nüfusunun artmasına paralel olarak şehirleşme ve dolayısıyla yapılaşma hızının giderek artması yapıların kapasitesinde bir artışa sebep olmakta ve böylece deprem, sel, vb.…”

“…doğal afetlere karşı yapıların güvenliği açısından betonun kalitesi kritik önem taşımaktadır [3], [4]. İnşa edilen yapıların dayanım ve durabilite açısından üst seviyede performans sergilemesi, üretilen betonun fiziksel, kimyasal, mineralojik özelliklerine ve bunların etkileyeceği en önemli özellik olan mekanik özelliklerine bağlıdır [2].…”

“…Bu çalışmalarda elde edilen bulguların TS 706 EN 12620+A1 [18] standardına göre değerlendirilmesi sonucunda incelenen agrega malzemelerinin betonda kullanılabilir olduğu belirlenmiştir. Manisa bölgesinden alınan kayaçların sınıflandırılması ve beton agregası olabilirliğini araştıran Solak [2], agrega sınıfının dolomitik kireçtaşı olduğunu ve yıkanmış agrega içeren betonun dayanımının yıkanmamış agregalı betona kıyasla daha yüksek olduğunu bildirmiştir. Diğer bir araştırma çalışmasında, kendiliğinden yerleşen betonda andezit, granit ve mermer malzemelerinin agrega olarak kullanım potansiyelleri incelenmiş ve bulgular; beton performansının söz konusu agregaların kullanım oranı ve bağlayıcı miktarına göre değiştiğini, taze beton özelliklerini olumsuz etkilediğini, buna rağmen, agregaların düşük oranlarda (%25 gibi) kullanımının dayanımı olumlu etkilediğini göstermiştir [5].…”