ÖzetKültürel malvarlığının korunması, sadece malvarlığının bulunduğu devleti değil, uluslararası toplumu da ilgilendirmektedir. Kültürel mirasa gelen her zarar, insanoğlunun ortak zararı ve kaybıdır. İşbu nedenle, kültürel malvarlığını korumak, uluslararası hukukun, özellikle insancıl hukukun konularından birini oluşturmuştur.Kültürel malvarlığını korumak için akdedilen antlaşmalar ve ek protokollerle, silahlı çatışmalarda çatışan taraflara, kural olarak, çatışma alanında yer alan kültürel malvarlığını tahrip etmeme ya da yok etmeme yükümlülüğü öngörülmüştür. İlgili yükümlülüğün ihlali, ciddi insancıl hukuk ihlaline verecek ve devletler kendi iç hukuk düzenlerinde, sorumluları yargılayabileceklerdir. Ayrıca Uluslararası Ceza Mahkemesi de savaş suçları kapsamında kültürel malvarlığını koruma yükümlüğünün ihlallerini yargılamakla yetkilendirilmiştir.Her ne kadar kültürel malvarlığı, uluslararası hukuk sisteminde, koruma altına alınsa ve yükümlülüğün ihlali için bireysel cezai sorumluluk öngörülse de kültürel malvarlığının tahribi ve yok olması geri dönülemez zararlara yol açmaktadır. İşbu nedenle, kültürel malvarlığının pasif koruması yanında, zarar görmeden ya da yok olmadan korunmasını temin altına alacak, aktif koruma araçlarının varlığı daha da önem arz etmektedir.Anahtar Kelimeler: Kültürel malvarlığının korunması, 1954 Bir Çatışma Halinde Kültür Mallarının Korunmasına Dair Sözleşme, 1977 Ek Protokol I, 1977 Ek Protokol II, Uluslararası Ceza Mahkemesi, Savaş Suçları.
AbstractThe protection of cultural property concerns not only the state where it is situated but also the international community as a whole. Any harm to cultural heritage also represents a loss for human culture and international society. Therefore, the protection of cultural property has become a subject of international law and humanitarian law in particular.