Betonarme Bi̇nalarin Deprem Performanslarina Dolgu Duvarlarin Etki̇si̇ni̇n İncelenmesi̇

Abstract

Bu çalışmada, kat içinde farklı oran ve düzende yerleştirilen dolgu duvarların betonarme binaların sismik davranışlarına olan etkileri araştırılmıştır. Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği (TBDY-2018)'ne uygun olarak tasarımı gerçekleştirilen binaların performansları zaman tanım alanında doğrusal olmayan analiz yöntemiyle tespit edilmiştir. Analizler için 11 adet deprem kaydı, yakın ve uzak fay etkileri, depremlerin büyüklüğü, zemin cinsi ve Ülkemizin faylanma mekanizması gibi parametreler dikkate alınarak seçilmiştir. Seçilen ivme kayıtları, basit ölçeklendirme yöntemi kullanılarak TBDY-2018'de verilen yatay elastik tasarım spektrumuyla uyumlu olacak şekilde ölçeklendirilmiştir. Analizlerde 5 farklı oranda dolgu duvar dikkate alınmıştır. Bu dolgu duvarlar diyagonal (eşdeğer) basınç çubuğu olarak analizlerde dikkate alınmıştır. Binanın sonlu eleman modelinde SAP2000, kesit analizlerinde ise RESPONSE2000 programı kullanılmıştır. Analizler sonucunda, her bir dolgu duvar oranı için binalardan elde edilen mod şekilleri, titreşim periyot değerleri, göreli kat ötelemesi oranları ve bina performans seviyeleri karşılaştırmalı olarak sunulmuştur.

The Effect of Different Infill Wall Materials and Their Location in Plan on the Behaviour of a Reinforced Concrete Building

“…Eşdeğer basınç çubuğu, yalnızca bir değil, birden fazla çubukla oluşturulduğunda yine dolgu duvarın davranışını temsil ettiği ve hatta birden fazla basınç çubuğuyla oluşturulan dolgu duvar modelinin, duvarın davranışını daha iyi tahmin ettiği gözlenmiştir (Durmazgezer, 2013;Kaushik, Rai ve Jain, 2008;Uysal, 2013). Dolgu duvarların dayanımı ve yanal rijitliği arttırdığı; yapının tepe noktası ötelenmesini ve göreli kat ötelenmelerini azalttığı numerik çalışmalarla bulunmuştur (Çavdar, Köse ve Sunca, 2020;Kızıloğlu, 2006;Tekin, Alsancak ve Ay, 2007). İtme analizlerinde dolgu duvarların bina performans hedefinin sağlanmasında, yapıya gelen deprem etkisinin sönümlenmesinde ve yapıda mafsal oluşumuna kayda değer miktarda etkisi olduğu da yapılan çalışmalarda gösterilmiştir (Bayrak ve Bikçe, 2019;Korkmaz ve Uçar, 2006).…”