Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı demokratik toplumlarda temel bir unsurdur. Özgürlüklerin kullanılmasında genel olarak serbestlik, izin ve bildirim olmak üzere üç farklı sistem öngörülmektedir. Türkiye'de anayasal düzenleme, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının önceden izin alamadan yapılacağını belirtmektedir. İlgili Kanun'da ise bildirim usûlü öngörülmüştür. Bildirim usûlünün kullanımı, amacına uygun gerçekleştirilmediği zaman fiilen izin sistemine dönüşme riskini taşımaktadır. Dolayısıyla bildirim usûlü Anayasa'da güvence altına alınan izin almadan kullanılacak bu hakkı işlevsiz hale getirmeyecek şekilde düzenlenmeli ve uygulanmalıdır. Bu çalışmada, bildirim usûlü gerek Anayasa Mahkemesi gerekse İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi kararları da dikkate alınarak açıklanacak ve incelenecektir.