Spor ve mantık, bedeni ve zihni disipline eden ve düzenli olarak tatbik edildiğinde her ikisinin de sağlıklı çalışmasına imkan veren kurallardan ibarettir. Adeta bedeni olumlayan bir düşünme biçimiyle spor eğitimi, insanın bilgeliğini kazanmasını sağlayan bilgiler bütününden oluşur. Buna karşılık mantık ise zihnin doğru düşünmesinin garantisini veren kurallardan teşekkül eder. Antik Yunan' da Platon ve Aristoteles, spor ve mantığın insan bedeni ve zihni üzerindeki önemi ve değeriyle ilgili olarak görüş açıklayan ilk filozoflardır. Platon, çocuklara ve gençlere fiziksel hareketlerin öğretilerek bedenlerin güçlü, sağlıklı ve estetik bakımdan güzel olmalarını önermektedir. Buna karşılık Aristoteles, mantık biliminin kurucusu olarak zihinlerin doğru ve ölçülü düşünebilmesinin yolunu inşa eder. Buna göre kurallarına uyularak tatbik edildiğinde mantık, zihnin hataya düşmesini engelleyen alet ilmidir. Öte yandan spor, insan bedeni için faydalı olan fiziksel hareketlerin nasıl yapılması gerektiğini açıklayan ve böylece bedenin ölçülü ve dengeli bir yapıya sahip olmasını sağlayan bilimdir. Yani zihnin sağlıklı işleyişinin ölçütü mantık ise sağlıklı bedenin ölçütü de spordur. Farklı kategorilerde olmakla birlikte birer değer olmaları bakımından beden ve zihin, düşünen/konuşan canlı (hayavanü'n-natık) şeklinde tanımladığımız insanı oluşturan temel yapıdırlar. Spor ve mantık ise bu temel yapının formudurlar. Bu araştırmada öncelikle sporun ne'liğini sorunsallaştırarak mantıksal tahlillerle onun mahiyetini açığa çıkartmayı deneyeceğiz. Daha sonra mantığın ne'liği üzerinde duracağız. Mantıksal düşünme, eleştirel düşünme, yaratıcı düşünme, sezgisel düşünme vb. düşünme çeşitleriyle bağlantılı olarak spor ve mantık arasındaki ilişkiyi tartışmaya çalışacağız.