Search citation statements
Paper Sections
Citation Types
Year Published
Publication Types
Relationship
Authors
Journals
Sergileme tasarımı, sanat yapıtlarını, ürünleri ve/veya bilgileri hedeflenen izleyici kitlesine sunmak gereğiyle yapılan ilgi çekici ortamları yaratma süreçlerini ve ilgili uygulamaları ifade eden; mimarlık, grafik tasarım, aydınlatma tasarımı, iç mekan tasarımı, gerekli yazılımlar ile çoklu ortam(multimedya) tasarımını kapsayan çok düzenceli (disiplinli) bir alandır. Sergi tasarlarken, yalnızca görsel yönden dikkat çekici ve özgün bir tasarım gerçekleştirmek değil, aynı zamanda işlevselliğiyle bilgilendirici ve duyusal olarak etkili bir deneyim yaratmak da amaçlanır. Sergileme tasarımında ziyaretçilere; dikkat çekici, ilginç ve sürükleyici deneyim ortamları yaratmak amacıyla- çoklu ortam ögeleri ve teknolojileri giderek daha fazla kullanılmaktadır. Bu öğelerarasında ses, video, etkileşimli görüntüler, yansıtma/projeksiyon aygıtları ve sanal gerçeklikolanakları gibi uygulamalar yer almaktadır. Duyusal deneyim ögelerinin kullanımı, ziyaretçilere daha ilgi çekici ve akılda kalıcı bir deneyimleme yaşatabileceğinden dolayı sergi tasarımında kilit roller oynayabilmektedir. Bu deneyimler, ses, koku, tat, görüntü ve dokunsallık kullanılarak yaşatılabilmektedir. Bu makalede, sergileme tasarımı ziyaretçi-mekan-nesne bağlamında tartışılmakta ve bu doğrultuda duyusal tasarım kullanımı örnekleri incelenmektedir. Bu araştırmanın amacı, sergileme tasarımının temelini oluşturan ziyaretçi-mekan-eser ilişkilerinin çağcıl yöntemlerle ele alınması gerekliliğinin vurgulanmasıdır. Sergileme tasarımlarının, günümüzde modernize grafik eğitimi almış görsel tasarımcı tarafından tasarlanması; tipografi, kompozisyon, renk bilgisi ve tasarım dilinin doğrukullanılması adına önemlidir. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden saha araştırması ve gözlem yoluyla örnekler toplanmış ve grafik tasarım ilkeleri doğrultusunda incelenmiştir. Sonuç olarak etkileşimli duyusal tasarım kullanımının, ziyaretçilerde kamusal görünürlük deneyimleri sağladığı ve dolayısıyla sosyal anlamda da etkileşimi güçlendireceği söylenebilir. Bu kapsamda müze, galeri, tarihi mekan gibi sergi alanlarındaki devinimin artacağı düşünülse de ilgili durumun halen araştırılmakta olan bir konu olduğu görülmüştür.
Sergileme tasarımı, sanat yapıtlarını, ürünleri ve/veya bilgileri hedeflenen izleyici kitlesine sunmak gereğiyle yapılan ilgi çekici ortamları yaratma süreçlerini ve ilgili uygulamaları ifade eden; mimarlık, grafik tasarım, aydınlatma tasarımı, iç mekan tasarımı, gerekli yazılımlar ile çoklu ortam(multimedya) tasarımını kapsayan çok düzenceli (disiplinli) bir alandır. Sergi tasarlarken, yalnızca görsel yönden dikkat çekici ve özgün bir tasarım gerçekleştirmek değil, aynı zamanda işlevselliğiyle bilgilendirici ve duyusal olarak etkili bir deneyim yaratmak da amaçlanır. Sergileme tasarımında ziyaretçilere; dikkat çekici, ilginç ve sürükleyici deneyim ortamları yaratmak amacıyla- çoklu ortam ögeleri ve teknolojileri giderek daha fazla kullanılmaktadır. Bu öğelerarasında ses, video, etkileşimli görüntüler, yansıtma/projeksiyon aygıtları ve sanal gerçeklikolanakları gibi uygulamalar yer almaktadır. Duyusal deneyim ögelerinin kullanımı, ziyaretçilere daha ilgi çekici ve akılda kalıcı bir deneyimleme yaşatabileceğinden dolayı sergi tasarımında kilit roller oynayabilmektedir. Bu deneyimler, ses, koku, tat, görüntü ve dokunsallık kullanılarak yaşatılabilmektedir. Bu makalede, sergileme tasarımı ziyaretçi-mekan-nesne bağlamında tartışılmakta ve bu doğrultuda duyusal tasarım kullanımı örnekleri incelenmektedir. Bu araştırmanın amacı, sergileme tasarımının temelini oluşturan ziyaretçi-mekan-eser ilişkilerinin çağcıl yöntemlerle ele alınması gerekliliğinin vurgulanmasıdır. Sergileme tasarımlarının, günümüzde modernize grafik eğitimi almış görsel tasarımcı tarafından tasarlanması; tipografi, kompozisyon, renk bilgisi ve tasarım dilinin doğrukullanılması adına önemlidir. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden saha araştırması ve gözlem yoluyla örnekler toplanmış ve grafik tasarım ilkeleri doğrultusunda incelenmiştir. Sonuç olarak etkileşimli duyusal tasarım kullanımının, ziyaretçilerde kamusal görünürlük deneyimleri sağladığı ve dolayısıyla sosyal anlamda da etkileşimi güçlendireceği söylenebilir. Bu kapsamda müze, galeri, tarihi mekan gibi sergi alanlarındaki devinimin artacağı düşünülse de ilgili durumun halen araştırılmakta olan bir konu olduğu görülmüştür.
Sergileme tasarımı, sanat yapıtlarını, ürünleri ve/veya bilgileri hedeflenen izleyici kitlesine sunmak gereğiyle yapılan ilgi çekici ortamları yaratma süreçlerini ve ilgili uygulamaları ifade eden; mimarlık, grafik tasarım, aydınlatma tasarımı, iç mekan tasarımı, gerekli yazılımlar ile çoklu ortam(multimedya) tasarımını kapsayan çok düzenceli (disiplinli) bir alandır. Sergi tasarlarken, yalnızca görsel yönden dikkat çekici ve özgün bir tasarım gerçekleştirmek değil, aynı zamanda işlevselliğiyle bilgilendirici ve duyusal olarak etkili bir deneyim yaratmak da amaçlanır. Sergileme tasarımında ziyaretçilere; dikkat çekici, ilginç ve sürükleyici deneyim ortamları yaratmak amacıyla- çoklu ortam ögeleri ve teknolojileri giderek daha fazla kullanılmaktadır. Bu öğeler arasında ses, video, etkileşimli görüntüler, yansıtma/projeksiyon aygıtları ve sanal gerçeklik olanakları gibi uygulamalar yer almaktadır. Duyusal deneyim ögelerinin kullanımı, ziyaretçilere daha ilgi çekici ve akılda kalıcı bir deneyimleme yaşatabileceğinden dolayı sergi tasarımında kilit roller oynayabilmektedir. Bu deneyimler, ses, koku, tat, görüntü ve dokunsallık kullanılarak yaşatılabilmektedir. Bu makalede, sergileme tasarımı ziyaretçi-mekan-nesne bağlamında tartışılmakta ve bu doğrultuda duyusal tasarım kullanımı örnekleri incelenmektedir. Sanat eserlerinin, sergilendikleri mekan ve ziyaretçinin deneyimini de kapsayan etkileşimler dolayısıyla dönüştüğü nesne olma durumu, sanat nesnesinin algılanma sürecini ve bu bağlamda da sergileme biçiminin sorgulanmasını beraberinde getirmiştir. Bu araştırmanın amacı, sergileme tasarımının temelini oluşturan ziyaretçi-mekan-eser ilişkilerinin çağcıl yöntemlerle ele alınması gerekliliğinin vurgulanmasıdır. Sergileme tasarımlarının, günümüzde modernize grafik eğitimi almış görsel tasarımcı tarafından tasarlanması; tipografi, kompozisyon, renk bilgisi ve tasarım dilinin doğru kullanılması adına önemlidir. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden saha araştırması ve gözlem yöntemleri kullanılmıştır. İlgili yöntemlerle örnekler toplanmış ve grafik tasarım ilkeleri doğrultusunda incelenmiştir. Sonuç olarak etkileşimli duyusal tasarım kullanımının, ziyaretçilerde kamusal görünürlük deneyimleri sağladığı ve dolayısıyla sosyal anlamda da etkileşimi güçlendireceği söylenebilir. Bu kapsamda müze, galeri, tarihi mekan gibi sergi alanlarındaki devinimin artacağı düşünülse de ilgili durumun halen araştırılmakta olan bir konu olduğu görülmüştür.
Sergileme tasarımı, bir sunma işinin görsel yaratıcılık ile birleşiminden doğan bir süreç eylemidir. Erken dönem insanının çevresiyle iletişiminden doğan birlikteliği, doğasından gelen sergileme içgüdüsü ile birleştirmesiyle ortaya çıkan sergileme tasarımı kavramı, günümüzde farklı tasarım yaklaşımları ile bilinçli olarak kurgulama eylemine dönüşmüştür. Beşeri bir süreç olarak sergileme tasarımı, tasarım kararını yönlendiren belirleyici unsurlardan etkilenmektedir. Mekân, ziyaretçiler, sanatçılar ve sergi düzenleyicileri ile birlikte zaman yönetimi ve maddi kaynaklar; sergileme tasarımının belirleyici unsurlarıdır. İnsanın içerisinde olduğu yaratıcı tasarım, çözüm odaklı, empati kurduran ve yinelemeli bir süreç olarak tasarım odaklı düşünmeyi gerektirir. Empati kurma, tanımlama, fikir üretme, prototip ve test aşamalarından oluşan süreci ile tasarım düşüncesi, sergileme tasarımında eleştirel düşünmeye fırsat sunan, hedef kitlenin beklentilerini anlayan, öğrenme ve problem çözmede fikir üreten ve sorunları tanımlayan düşünme odaklı bir yöntemdir. Sergileme tasarımı içerinde tasarım düşüncesi süreci, tüm deneyimi anlamlandıran bilişsel, stratejik ve pratik bir yoldur. Betimsel literatür taramasına dayalı bu makalede; sergileme tasarımının ne olduğuna, gelişim süreçlerine, belirleyici unsurlarına ve sergileme türlerine değinilmiş, tasarım düşüncesi süreçleriyle birlikte araştırılmış ve son olarak sergileme tasarımında tasarım düşüncesi süreçleri seçilmiş örneklerle incelenmiştir. Bu makaleyle yinelemeli bir süreç olarak tasarım düşüncesinin sergileme tasarımında etkilerini tartışarak literatüre katkı sağlamak amaçlanmıştır. Bulgular, tasarım düşüncesi sürecinin her türden sergiye aynı düzeyde ve kolaylıkla uygulanamasa da sergileme tasarımında kolaylaştırıcı ve eleştirel düşünmeyi teşvik eden bir faydacı yöntem olduğunu göstermektedir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
hi@scite.ai
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.