ÖZETAraştırma üniversite öğrencilerinde akıllı telefon kullanım nedenleri ve akıllı telefon bağımlılık düzeylerinin belirlenmesi amacıyla, Kasım-Aralık 2018 tarihleri arasında, tanımlayıcı olarak planlanmıştır. Araştırmanın verilerinin toplanmasında bir üniversitenin hemşirelik bölümünde okuyan öğrencilerden örnekleme yapılmıştır (n=187). Araştırmaya katılan bireylerin %67,4'ünün kız öğrencilerden oluştuğu görülmektedir. Öğrencilerin ölçekten aldıkları puan ortalaması 28,32 ±10,20'dir. Öğrencilerin ilk kez akıllı telefona sahip olma yaşı/ son bir ay içinde cep telefonla ile en az konuştuğu süre ile akıllı telefon bağımlılık ölçek puanları arasında anlamlı ilişki saptandı (p<0,05). Öğrencilerin cep telefonunun günlük yaşantıdaki önemi ile akıllı telefon bağımlılık düzeyi ölçek puanı arasındaki ilişkiye bakıldığında: sağlık risklerini bilmesine rağmen cep telefonundan vazgeçemediği, prestij kaynağı olarak gördüğü, sorunlardan kaçmayı sağladığı, başkasına ihtiyaç hissetmesini önlediği, yalnızlık hissettirmediği, kendisine ait bir parçası olarak nitelendirdiği, sıkılmasını engellediği, yüz yüze konuşmalarda kendisini ifade etmede yaşadığı sıkıntıları azalttığını ifade eden durumlar ile akıllı telefon ölçek puanı arasında anlamlı ilişki olduğu saptanmıştır (p<0,05). Öğrencilerin cep telefonlarını değiştirme nedenlerinin( yeni telefonun çıkması, teknik özelliklerin yetersiz kalması, arkadaşlarından etkilenmek) akıllı telefon bağımlılık ölçeği puanlarını etkilediği belirlendi (p<0,05).
Amaç: Bu çalışmada, COVID-19'un tedavisi ve yönetimi için yürütülmüş ulusal ve uluslararası veri tabanlarında yayınlanmış Türkiye adresli girişimsel araştırmaların sistematik olarak incelenmesi amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntem: Ocak 2020-Ağustos 2021 tarihlerinde yapılan araştırmalar; PubMed, Cochrane, CINAHL, EBSCHO, Web of Science, Google Akademik/Scholar, Türkiye Atıf Dizini, ULAKBİM ve COVID-19 Türkiye Web Portalını içeren veri tabanları üzerinden taranmıştır. Kriterleri karşılayan on dört çalışma dahil edilmiştir.
Bulgular: Çalışmalar randomize kontrollü (n=6), klinik çalışma (n=1), girişimsel çift kontrollü çalışma (n=1) ve yarı deneysel çalışma tasarımı (n=5) ile yürütülmüştür. Bir çalışma randomize, prospektif çapraz, manken simülasyon çalışmasıdır. Araştırmaların sekizi non-farmakolojik, altısı ise farmakolojik içerikli araştırmalardır. Non-farmakolojik çalışmaların içeriklerinin tümünde tele-rehabilitasyon veya online yöntemlerin kullanıldığı görülmüştür. Altı çalışmada bireylerin stres, depresyon ve anksiyete düzeyini azaltmaya yönelik girişimler uygulanmıştır. Farmakolojik çalışmaların içeriklerinin ise (n=6) farklı tedavi yöntemlerinin etkinliğini değerlendirmeye yönelik olduğu belirlenmiştir. Non-farmakolojik çalışmalarda uygulanan girişimlerin büyük oranda etkili olduğu, farmakolojik çalışmalarda uygulanan tedavi yöntemlerinin ise olumlu etkiye sahip olduğu sonucuna varılmıştır.
Sonuç: Bu derleme çalışmasının ileride yapılacak araştırmalara ışık tutması açısından literatüre önemli bir katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Ayrıca, çocuklar ve risk altındaki yaşlı bireyler de dahil olmak üzere COVID-19’un tanı, tedavi, semptom, etki ve yönetimi gibi konularda daha geniş kapsamlı çalışmalara ihtiyaç duyulduğu görülmektedir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.