Abstract:Lichen planus pemphigoides (LPP) is a rare and controversial disease. It is characterized by bullae arising on lichen planus papules and on uninvolved skin, subepidermal bullae in histology, and linear deposits of IgG and C3 along the basal membrane zone on immunofluorescence of peribullous skin. Our goal was to identify the localization of the target antigen in cases of LPP. Five patients diagnosed with LPP on clinical, histological and immunofluorescence criteria were explored by immunoelectron microscopy an… Show more
“…Şu ana kadar tanımlanan olgularda genellikle önce likenoid lezyonların oluştuğu sonra bül gelişiminin klinik tabloya eklendiği bildirilmiş olsa da, bül oluşumunun likenoid lezyonlardan önce gözlendiği ya da bizim olgumuzda olduğu gibi likenoid papüller ve vezikülobüllöz lezyonların eşzamanlı başladığı olgular da bildirilmiştir [1][2][3][4] . Bizim olgumuzda gözlenmese de, bazı olgularda oral mukozada retiküler beyaz plakların ve yüzeyel ülserasyon alanlarının görüldüğünden de bahsedilmiştir 13,14,16 .…”
Section: Discussionunclassified
“…Hem LP lezyonları üzerinde hem de normal deri üzerinde görülebilen gergin vezikül ve büllerle karakterize olan LPP'li olgularda likenoid papüllerden alınan biyopsinin histopatolojisinde tipik LP özellikleri görülürken, vezikülobüllöz lezyonlardan alınan örneklerde subepidermal bül oluşumu izlenir. Direkt immünofloresan incelemede ise epidermal bazal membran boyunca C3 ve/veya IgG birikimi gözlenir [1][2][3][4] . Nadir görülen bu büllöz dermatoz genellikle idiyopatik olsa da, literatürde hepatit B, maliniteler, fototerapi ve bazı ilaçlar ile tetiklenen az sayıda olgu bildirilmiştir [5][6][7][8][9][10][11][12][13][14][15][16] .…”
Section: Gi Riflunclassified
“…İlk kez 1982 yılında Kaposi tarafından büllöz lezyonların eşlik ettiği liken planus (LP) tablosu tanımlanmış, daha sonra Schreiner tarafından bu klinik antite LP vezikülozis ve LP pemfigoides (LPP) olmak üzere ikiye ayrılmıştır 1,2 . Hem LP lezyonları üzerinde hem de normal deri üzerinde görülebilen gergin vezikül ve büllerle karakterize olan LPP'li olgularda likenoid papüllerden alınan biyopsinin histopatolojisinde tipik LP özellikleri görülürken, vezikülobüllöz lezyonlardan alınan örneklerde subepidermal bül oluşumu izlenir.…”
Gi riflİlk kez 1982 yılında Kaposi tarafından büllöz lezyonların eşlik ettiği liken planus (LP) tablosu tanımlanmış, daha sonra Schreiner tarafından bu klinik antite LP vezikülozis ve LP pemfigoides (LPP) olmak üzere ikiye ayrılmıştır 1,2 . Hem LP lezyonları üzerinde hem de normal deri üzerinde görülebilen gergin vezikül ve büllerle karakterize olan LPP'li olgularda likenoid papüllerden alınan biyopsinin histopatolojisinde tipik LP özellikleri görülürken, vezikülobüllöz lezyonlardan alınan örneklerde subepidermal bül oluşumu izlenir. Direkt immünofloresan incelemede ise epidermal bazal membran boyunca C3 ve/veya IgG birikimi gözlenir [1][2][3][4] . Nadir görülen bu büllöz dermatoz genellikle idiyopatik olsa da, literatürde hepatit B, maliniteler, fototerapi ve bazı ilaçlar ile tetiklenen az sayıda olgu bildirilmiştir [5][6][7][8][9][10][11][12][13][14][15][16] . Burada bisoprolol kullanımı sonrası LPP lezyonları oluşan bir kadın olgu bildirilmektedir.
OlguBacaklarındaki kaşıntılı kızarık kabarıklıklar ve kabarcıklar yakınması ile başvuran 35 yaşındaki kadın olgu bu yakınmasının yaklaşık 1,5 ay önce her iki ayak tabanı ve ayak sırtında başladığını ve zamanla bacaklarda daha yoğun olmak üzere, kollara ve gövdeye yayıldığını tanımlamıştır. Olgunun özgeçmişinden iki ay önce kardiyak aritmi nedeniyle bisoprolol tablet başlandığı ve iki hafta sonrasında mevcut lezyonlarının ortaya çıktığı öğrenilmiştir. Hasta ayrıca yedi yıl önce multipl skleroz tanısı aldığını ve o zamandan beri gün aşırı subkutan olarak interferon beta 1b enjeksiyonu yapıldığını tanımlamıştır.
Sum maryLichen planus pemphigoides (LPP) is a disease characterized by tense bullae arising on lichen planus papules and on clinically uninvolved skin, lichenoid infiltration and subepidermal bulla in histopathology, and linear deposits of IgG and C3 along basal membrane zone on direct immunofluorescence. This rare bullous dermatosis is usually idiopathic. However, in a few cases in the literature, it has been reported to be induced by hepatitis B, malignancies, phototherapy and some medications such as ramipril, captopril, cinnarizine and simvastatin. We reported a 35-year-old woman with LPP possibly induced by bisoprolol. (Turk derm 2012; 46: 101-3)
“…Şu ana kadar tanımlanan olgularda genellikle önce likenoid lezyonların oluştuğu sonra bül gelişiminin klinik tabloya eklendiği bildirilmiş olsa da, bül oluşumunun likenoid lezyonlardan önce gözlendiği ya da bizim olgumuzda olduğu gibi likenoid papüller ve vezikülobüllöz lezyonların eşzamanlı başladığı olgular da bildirilmiştir [1][2][3][4] . Bizim olgumuzda gözlenmese de, bazı olgularda oral mukozada retiküler beyaz plakların ve yüzeyel ülserasyon alanlarının görüldüğünden de bahsedilmiştir 13,14,16 .…”
Section: Discussionunclassified
“…Hem LP lezyonları üzerinde hem de normal deri üzerinde görülebilen gergin vezikül ve büllerle karakterize olan LPP'li olgularda likenoid papüllerden alınan biyopsinin histopatolojisinde tipik LP özellikleri görülürken, vezikülobüllöz lezyonlardan alınan örneklerde subepidermal bül oluşumu izlenir. Direkt immünofloresan incelemede ise epidermal bazal membran boyunca C3 ve/veya IgG birikimi gözlenir [1][2][3][4] . Nadir görülen bu büllöz dermatoz genellikle idiyopatik olsa da, literatürde hepatit B, maliniteler, fototerapi ve bazı ilaçlar ile tetiklenen az sayıda olgu bildirilmiştir [5][6][7][8][9][10][11][12][13][14][15][16] .…”
Section: Gi Riflunclassified
“…İlk kez 1982 yılında Kaposi tarafından büllöz lezyonların eşlik ettiği liken planus (LP) tablosu tanımlanmış, daha sonra Schreiner tarafından bu klinik antite LP vezikülozis ve LP pemfigoides (LPP) olmak üzere ikiye ayrılmıştır 1,2 . Hem LP lezyonları üzerinde hem de normal deri üzerinde görülebilen gergin vezikül ve büllerle karakterize olan LPP'li olgularda likenoid papüllerden alınan biyopsinin histopatolojisinde tipik LP özellikleri görülürken, vezikülobüllöz lezyonlardan alınan örneklerde subepidermal bül oluşumu izlenir.…”
Gi riflİlk kez 1982 yılında Kaposi tarafından büllöz lezyonların eşlik ettiği liken planus (LP) tablosu tanımlanmış, daha sonra Schreiner tarafından bu klinik antite LP vezikülozis ve LP pemfigoides (LPP) olmak üzere ikiye ayrılmıştır 1,2 . Hem LP lezyonları üzerinde hem de normal deri üzerinde görülebilen gergin vezikül ve büllerle karakterize olan LPP'li olgularda likenoid papüllerden alınan biyopsinin histopatolojisinde tipik LP özellikleri görülürken, vezikülobüllöz lezyonlardan alınan örneklerde subepidermal bül oluşumu izlenir. Direkt immünofloresan incelemede ise epidermal bazal membran boyunca C3 ve/veya IgG birikimi gözlenir [1][2][3][4] . Nadir görülen bu büllöz dermatoz genellikle idiyopatik olsa da, literatürde hepatit B, maliniteler, fototerapi ve bazı ilaçlar ile tetiklenen az sayıda olgu bildirilmiştir [5][6][7][8][9][10][11][12][13][14][15][16] . Burada bisoprolol kullanımı sonrası LPP lezyonları oluşan bir kadın olgu bildirilmektedir.
OlguBacaklarındaki kaşıntılı kızarık kabarıklıklar ve kabarcıklar yakınması ile başvuran 35 yaşındaki kadın olgu bu yakınmasının yaklaşık 1,5 ay önce her iki ayak tabanı ve ayak sırtında başladığını ve zamanla bacaklarda daha yoğun olmak üzere, kollara ve gövdeye yayıldığını tanımlamıştır. Olgunun özgeçmişinden iki ay önce kardiyak aritmi nedeniyle bisoprolol tablet başlandığı ve iki hafta sonrasında mevcut lezyonlarının ortaya çıktığı öğrenilmiştir. Hasta ayrıca yedi yıl önce multipl skleroz tanısı aldığını ve o zamandan beri gün aşırı subkutan olarak interferon beta 1b enjeksiyonu yapıldığını tanımlamıştır.
Sum maryLichen planus pemphigoides (LPP) is a disease characterized by tense bullae arising on lichen planus papules and on clinically uninvolved skin, lichenoid infiltration and subepidermal bulla in histopathology, and linear deposits of IgG and C3 along basal membrane zone on direct immunofluorescence. This rare bullous dermatosis is usually idiopathic. However, in a few cases in the literature, it has been reported to be induced by hepatitis B, malignancies, phototherapy and some medications such as ramipril, captopril, cinnarizine and simvastatin. We reported a 35-year-old woman with LPP possibly induced by bisoprolol. (Turk derm 2012; 46: 101-3)
“…The primary event may be non-specific cell mediated basal layer damage which then exposes immunogenic auto antigens or alternatively specific auto antibody binding may lead to dermoepidermal separation 2,4 . In comparison with classical bullous pemphigoid, the course of LPP is less severe 5,6,7 .…”
Section: Discussionmentioning
confidence: 99%
“…LPP may be treated with topical steroids, systemic steroids , tetracycline & nicotinamide, isotretinoin, dapsone with immunosuppressive drugs with variable success 5,7,9,10,11 .…”
Lichen planus pemphigoides describe a rare subset of patients who usually have typical lichen planus then develop blistering on their lichen planus lesions and in normal skin. Less commonly the blistering antedates the lichen planus. They clinically appear to be a combination of lichen planus and bullous pemphigoid. Oral disease may occur and resemble either lichen planus or bullous pemphigoid. Lichen planus pemphigoides has been triggered by medication & PUVA. Pruritus may be severe and lesions may evolve to resemble pemphigoid nodularis. Histopathologically lichen planus lesions show lichen planus and bullous lesion shows the features of bullous pemphigoid. DIF is positive in a linear pattern with IgG and C3 along the basement membrane zone, at the roof of saline split skin. The antigen targeted by the autoantibody in Lichen planus pemphigoides is located in the same region as the bullous pemphigoid antigen (at the basal hemidesmosomes). Lichen planus pemphigoides tends to follow a benign and chronic course, even when compared to bullous pemphigoid. We diagnosed a case of Lichen planus pemphigoides on the basis of history, clinical examination, histopathology & DIF. The patient was treated with systemic & topical steroid, Dapsone. After 2 month of treatment steroid was withdrawn, but Dapsone continue with no relapse.To our knowledge this is the first diagnosed and treated case in this hospital.
Background: Mucous membrane pemphigoid (MMP) still represents a potentially life-and sight-threatening disease. In a subset of patients with severe MMP, conventional immunosuppressants are ineffective or contraindicated.Observations: Twenty-five patients with severe refractory MMP, including 5 with mucous membranedominant epidermolysis bullosa acquisita, received 1 or 2 cycles of rituximab (375 mg/m 2 weekly for 4 weeks). Twenty-one of the patients were receiving concomitant therapy with dapsone and/or sulfasalazine therapy, which was maintained during rituximab cycles. Complete responses in all affected sites (ocular and/or extraocular) were obtained in 17 patients (68%) by a median time of 12 weeks after the first cycle, and 5 additional patients responded completely after a second cycle, yielding an 88% complete response rate. In all but 1 of the 10 patients with ocular lesions, their eyes became noninflammatory within a mean of 10 weeks. Among the 3 patients (12%) who developed severe infectious complications, 2 (8%) died; they had been receiving concomitant conventional immunosuppressants and high-dose corticosteroids and were hypogammaglobulinemic. Treatment with immunosuppressants was discontinued for all other patients, and no other infection was observed. Ten patients experienced relapse after a mean of 4 (range, 1-16) months after achieving complete responses.Conclusions: Rituximab appears to have rapid and dramatic efficacy in patients with severe, refractory MMP. The occurrence of severe infections in patients receiving concomitant conventional immunosuppressants supports using rituximab without other immunosuppressants. Controlled prospective studies are warranted to define an optimal treatment protocol.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.